Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/7160 Esas 2020/5648 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7160
Karar No: 2020/5648
Karar Tarihi: 03.11.2020

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/7160 Esas 2020/5648 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir taksirle yaralama davasında, müşteki düştükten sonra yaralanmış ve sanık şikayetten vazgeçmeyi kabul etmişti. Mahkeme, TCK'nın 73/1 ve CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar vermişti. Ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz başvurusunda, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edildi ve CMK'nın 251. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılması talep edildi. Bu maddede, adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda \"Basit Yargılama Usulü\"nün uygulanabileceği belirtilmektedir. Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesi tarafından alınan bir iptal kararı gereği, kovuşturma evresine geçilmiş olsa bile basit yargılama usulü uygulanamayabileceği belirtilmektedir. Ayrıca, CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri göz önünde bulundurularak, sanık lehine olan bu uygulama belirlenerek yerine getirilmelidir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmu
12. Ceza Dairesi         2019/7160 E.  ,  2020/5648 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesi

    Taksirle yaralama sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Olay günü saat 9.30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki minibüs ile durağa geldiğinde müştekinin minibüse binmek için aracın orta kapı eşiğinde bulunan basamaktan çıktığı, aracın dolu olması nedeniyle binmekten vazgeçip inerken yere düştüğü, düşmenin etkisiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı olayda;
    Müştekinin duruşmada alınan beyanında; şikayetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini ve davayı takip edeceğini beyan etmesine rağmen, kararda müştekinin şikayetten vazgeçmesi ve sanığın da şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi nedeniyle TCK"nın 73/1 ve CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, keşif sonucunda alınacak bilirkişi raporuyla kusur durumunun tayininden sonra sonucu göre karar verilmesinde, yeniden yapılacak yargılamada 5271 sayılı CMK"nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi hususu;
    Bozmayı gerektirmiş olup; mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.