Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/691
Karar No: 2014/408
Karar Tarihi: 28.03.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/691 Esas 2014/408 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/691 E.  ,  2014/408 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02/11/2012
    NUMARASI : 2012/6-2012/573

    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçemece 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.12.2005 gün ve 2002/1297 E., 2005/932 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 13.10.2011 gün ve 12976/14453 E., K. karar sayılı ilamı ile;
    (...Davacı, davalı kuruma ait Sazlıdere Barajı pompa istasyonlarının enerji ihtiyaçlarını karşılamak için davalı ile protokol imzalandığı buna göre kurulacak enerji nakil hattı kamulaştırma bedellerinin davalı tarafça ödenmesinin kararlaştırıldığını, bunun için tesis edilen enerji nakil hatları ile ilgili olarak dava dışı H.. K.. tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığını, bu davanın davalıya ihbar edildiğini, yapılan yargılama sonucu ödedikleri 28.384.558.000 TL’nin 4.12.2001 tarihinden itibaren rücuen tahsilini istemiştir.
    Davalı, kendileri aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, protokol gereği DSİ arazisi dışında kalan kamulaştırma çalışmalarından sorumlu olmayacaklarının protokol gereği davacının yapacağı kamulaştırmalar karşılığı 5.748.000.000 TL ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davanın kabulü ile 28.384.558.000 TL’nın 4.12.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacı tarafa verilmesine “Bakiye 1.149.576.132 TL’nin davalıdan tahsiline” dair verdiği karar davalı tarafça temyiz edilmiş, dairemizce hükmün onanmasına karar verilmiş; davalı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalının sair karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekir.
    2- Taraflar arasındaki protokol hükümlerine göre davalıya ait Sazlıdere Barajının pompa istasyonlarının enerji ihtiyaçlarını karşılamak için davacı tarafça tesis edilecek enerji nakil hatlarının kamulaştırma bedellerinin davalı tarafça karşılanması gerekmektedir. Mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. Ne var ki davalı davacının yapacağı kamulaştırma karşılığı 5.748.094.800 TL ödeme yaptığını savunmuş, buna ilişkin belgeyi ibraz etmiştir. Davacı, Bedaş vekili avukat S..K.. tarafından verilen iki sayfalık dilekçede bu tutarın avans olarak tahsil edildiğini kabul etmiştir. Bu durumda yapılan bu avans ödemesinin mahsubu yapılması zorunlu olup, mahkemece de bu hususun gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşıldığından davalının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir.
    Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair karar düzeltme taleplerinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle dairemizin 2010/18196-2011/6303 sayılı ve 20.4.2011 sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, alacak istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalı kuruma ait Sazlıdere Barajı pompa istasyonlarının enerji ihtiyaçlarını karşılamak için davalı ile protokol imzalandığı buna göre kurulacak enerji nakil hattı kamulaştırma bedellerinin davalı tarafça ödenmesinin kararlaştırıldığını, bunun için tesis edilen enerji nakil hatları ile ilgili olarak dava dışı Hanım Koçerler tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığını, bu davanın davalıya ihbar edildiğini, yapılan yargılama sonucu ödedikleri 28.384.558.000 TL’nin 4.12.2001 tarihinden itibaren rücuen tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, kendileri aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, protokol gereği DSİ arazisi dışında kalan kamulaştırma çalışmalarından sorumlu olmayacaklarını, protokol gereği davacının yapacağı kamulaştırmalar karşılığı 5.748.000.000 TL ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 28.384.558.000 TL’nin 04.12.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair verdiği karar davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde aynen alınan gerekçe ile bozulmuş, mahkemece, bozma ilamında belirtilen konuda inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararını davalı vekili temyize getirmektedir.
    Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Daire"ce mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi). Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olayda, Özel Daire bozma ilamında belirtilen davalı tarafından davacıya kamulaştırma bedelleri için yapılan avans ödemesinin mahsup edilmesi gerektiği yönündeki bozma üzerine, bozma ilamında belirtilen avansın belirlenen kamulaştırma bedelinden mahsubuna ilişkin Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/250 esas, 2007/7 karar sayılı dosyası Yerel Mahkemece celp edilerek bozma ilamında belirtilen avansın mahsup edildiği ve bu husustaki mahkeme kararı kesinleştiğinden tekrar mahsup işlemi yapılamayacağı belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
    Öyleyse, mahkemenin yeni bir delile veya bilgiye dayanması, ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olgunun yanında veya dışında yeni bir hukuki olguya dayanarak ve gerekçesini de bu yeni hukuki olgu yönünde değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceğinden, Yerel Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar, yeni bir hukuki olguya dayalı, yeni hüküm niteliğindedir.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi ise, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daire’ye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 13. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/I. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi