14. Hukuk Dairesi 2016/2036 E. , 2018/6713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2012 gününde verilen dilekçe ile 2981 sayılı Kanunu"nun 10. maddesine dayanan tapu iptali tescil talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasında verilen hüküm kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 2981 sayılı Kanunu"nun 10. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalının mülkiyetinde bulunan 8636 ada 11 parsel, (eski 2551 parsel) ve 8641 ada 6 parsel (eski 2550 parsel) sayılı taşınmazların 2981 sayılı Yasa"nın 10. maddesi gereği, hak sahipleri adına düzenlenen tapu tahsis belgeleri bulunması ve ıslah imar planında kalmaları sebebiyle davacı idareye devri gerektiğini ileri sürerek tapu iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yasal koşulların gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin 16.02.2015 tarih 2015/553-2015/2147 E-K sayılı ilamı ile; davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak davalı harçtan muaf olduğu halde harca hükmedilmesi doğru olmadığı, yargılama sırasında noksan harç tamamlanmış olmasına rağmen taşınmazların keşfen belirlenen değeri üzerinden davacı lehine nisbi avukatlık ücretine hükmedilmemesininde doğru olmadığı gerekçeleri ile hükmün bozulmasına, karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile "8636 ada, 11 parsel ve 8641 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" ilişkin 2012/547 Esas ve 2013/534 Karar sayılı ve 19/12/2013 tarihli ilamla verilen hüküm bölümü kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı harçtan muaf olduğundan karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre hesap edilen 23.646,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür ve hüküm bir bütündür. Mahkemece 8636 ada, 11 parsel ve 8641 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" ilişkin karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmesi, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin bozma kararından sonra hüküm tekrarı ile yeniden bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Bu durum HMK"nın 297. maddesine aykırı görülmüş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelemeye yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.