Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/6625 Esas 2020/7450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6625
Karar No: 2020/7450
Karar Tarihi: 18.06.2020

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/6625 Esas 2020/7450 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda sanığın tehdit suçundan mahkum edildiği belirtilmektedir. Temyiz isteğinin reddedildiği ve başka sebepler için mahkemenin verdiği kararda herhangi bir nedenin bulunmadığı ifade edilmektedir. Ancak, kararda üç soruşturma bulunmaktadır:
1. Sanığın müştekilerle tartıştığı ve tartışmanın alacak verecek meselesi yüzünden müştekilerle husumetli olması karşısında suçun zincirleme işlendiği yeterince açıklanıp tartışılmadan cezada arttırım yapılması sorunu,
2. Sanığın aşamalarda arabasının kendisine ait olduğunu ancak kaydının müşteki tarafından düzenli bulunduğunu savunması ve tartışmanın bu aracın iadesinden kaynaklandığının dosyadan anlaşılması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması problemi,
3. Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu.
Kararda TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmü, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararı ve 5320 sayılı
4. Ceza Dairesi         2016/6625 E.  ,  2020/7450 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın olay günü müştekilerden ... ile tartıştığını beyan etmesi, sanığın alacak verecek meselesi yüzünden müşteki ... ile husumetli olması, yine müşteki..."ın soruşturma aşamasında diğer müşteki ..."ı olayın tanığı olarak göstermesi karşısında; eylemin ne suretle zincirleme işlendiği yeterince açıklanıp tartışılmadan cezada arttırım yapılması,
    2-Sanığın aşamalarda ... plakalı aracın kendisine ait olduğunu ancak kaydının müşteki ... adına düzenli bulunduğunu savunması ve tartışmanın bu aracın iadesinden kaynaklandığının dosya kapsamından anlaşılması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    3-Kabule göre ise;
    Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..." ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,18.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.