Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15566
Karar No: 2017/12925
Karar Tarihi: 20.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/15566 Esas 2017/12925 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/15566 E.  ,  2017/12925 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar ... Ltd. Şti. ve diğerleri vekili avukat ... ile İhbar Olunan ... vekili avukat ... Tan"ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı şirketler, asıl davada, davalı belediyenin temizlik işleri için düzenlediği ihaleye katıldıklarını, ihale neticesi en düşük teklifi veren dava dışı şirketin ihaleyi kazandığını, bu duruma önce belediye daha sonra ... (KİK) nezdinde itiraz ettiklerini, itirazlarının kabulü sonucu belediye tarafından en iyi teklif veren ikinci şirket olarak kendileri ile sözleşme imzalanmasına karar verildiğini, 27.02.2013 tarihinde imzalanan sözleşme için 92.936,88 TL sözleşme karar pulu ve 154.840,35 TL damga vergisi olmak üzere toplam 247.777,23 TL’yi bizzat davalı hesabına yatırdıklarını ancak, dava dışı şirketin İdari Yargıda açtığı davayı kazanması neticesinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, yatırılan 247.777,23 TL’nin ise iade edilmediğini ileri sürerek 247.777,23 TL’nin ödeme tarihinden faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise aynı sürece değinerek KİK payı olarak yatırılan 8.165,69 TL’nin davalıdan ödeme tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, davacılar tarafından yatırılan tutarların tamemen vergi dairesine taraflarınca yatırıldığını, kendilerine ait bir gelir olmayıp tamamen hazineye ait olduğunu, kaldı ki haksız itirazları neticesinde mevcut sürece davacıların sebep olduğunu, belediye olarak ise süreç ve sonuçta hiç bir kusur ve müdehalelerinin bulunmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin KİK ve İdare Mahkemesi kararları ile feshedilmesinde davalı idarenin kusuru bulunmadığı gibi davacılar tarafından talebe konu tutarların davalının insiyatifi ile tahsil edilmeyip kanunen tahsil edilmesi gereken ve davalı tarafından da başka kurumlara aktarılan tutarlar olması nedeni ile asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı şirketler tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı şirketler, davalı ile imzalanan hizmet sözleşmesinin feshedilmesi nedeni ile sözlşemeye güvenle yatırdıkları tutarların tahsili istemi ile eldeki davaları açmışlardır. Davalı, yatırılan tutarların belediye bünyesinde kalmayıp diğer kurumlara aktarıldığını kaldı ki taraflarının kusurlu olmadığını savunarak davaların reddini dilemiştir. Mahkemece iki ayrı bilirkişi raporu alınmış ve bu raporlara itibar edilerek davaların reddi cihetine gidilmiştir. Mahkeme gerekçesinin atıf yaptığı raporlarda, ihalenin öncelikle dava dışı şirkette kaldığı, davacıların bu duruma itiraz ettiği başlangıçta dava dışı şirketin aşırı düşük teklif vermesi nedeni ile itirazın kabul edildiği ve sözleşmenin davacı şirketlerle imzalandığı ancak idare mahkemesine açılan dava neticesinde aşırı düşük teklif olmadığı gibi teklifler arası farkın cüzi miktarda bulunduğu ve idari yargı sürecinin dava dışı şirket lehine souçlandığı belirtilmiş, neticeten davacı şirketlerle yapılan sözleşmenin feshedilip, dava dışı şirketle imzalanmasında davalı belediyenin kusuru bulunmadığı gibi, süreci başlatan itirazın davacı şirketlerce yapılmakla sonuca davacıların katlanması gerektiği vurgulanmıştır. Davacının, sözleşmeye güvenle talebe konu tutarları bizzat davalının hesabına yatırdığı fakat daha sonra sözleşmenin feshi ile bu tutarları iade alamadığı sabittir. Davacı bu kapsamda ifa edilmesi artık imkansız olan sözleşmeden kaynaklanan menfi zararlarının tahsiilini istemektedir. Mahkemece atıf yapılan raporlarda her ne kadar davacının süreci başlatmakla sonucuna katlanması gerektiği temelinde durulmuş ise de, davacılar hak arama özgürlüğü kapsamında başlattığı itiraz süreci nedeni ile kusurlu addedilemez. Hal böyle olunca, davacılar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125/3 maddesi kapsamında sözleşmeye güvenle yaptığı menfi zararlarının tazminini isteyebilir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek, yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan 58,40 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi