Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/25156 Esas 2014/5749 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/25156
Karar No: 2014/5749
Karar Tarihi: 11.03.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/25156 Esas 2014/5749 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı işyerinde çalışan davacıdan 10 yıl boyunca her ay para kesilmiş, ayrıca sözleşme gereği kıdem tazminatı hak etmiştir ancak suçlu bulunup hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Davacı kıdem tazminatı ve sandık kesintilerinin tahsilini istemiştir ancak işveren haklı fesih şartları oluştuğu gerekçesiyle reddetmiştir. Mahkeme ise işverenin fesihi haklı bulduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı talebini reddetmiştir. Ancak sandık kesintisi konusunda ödeme belgesi sunulmuş ve itirazı ortadan kaldırmıştır. Kanun maddeleri: 4857 sayılı İş Kanunu - Madde 25/II-e, TCK - Madde 247, 155/2, 62/1-son, 53/1 a,b,c,d,e, TCK 53/1-C, CMK - Madde 231/5-6.
7. Hukuk Dairesi         2013/25156 E.  ,  2014/5749 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Afşin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Tarihi : 29/05/2013
    Numarası : 2012/564-2013/442

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili davacının 16/12/1996-16/04/2007 tarihleri arasnıda davalı işyerinde çalıştığını, çalıştığı süreler boyunca davacıdan sandık kesintisi adı altında her ay maaşından kesinti yaptığını, ayrıca sözleşme gereği en son aldığı brüt maaş oranında her yıl için bir maaş olmak üzere kıdem tazminatı hakettiği halde davacının, Genel Müdürlüğün ve şube talimatı ile banka uygulamaları gereği yaptığı işe daha sonra bankanın el değiştirmesi nedeni ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı hakkında zimmet tespit edilemediğinden görevi kötüye kullanmak sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve munzam sandık kesintisinin tahsilini istemiştir.
    Davalı Ş.. M.. davacı hakkında kesinleşmiş suçtan dolayı haklı fesih şartları oluştuğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının kıdem tazminatı ve sandık kesintisi alacağını talep edip edemeyeceği noktasındadır.
    Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/132 Esas 2011/141 Karar sayılı dosyası ile davacının TCK 247 maddesi anlamında uhdelerinde para bulundurmadıkları, böyle bir kastının bulunmadığı, bazı müşterilerin sözlü talimatları ile kendilerine zilyedlikleri devredilmiş paralar üzerinde zilyedlik amacı dışında tasarrufta bulundukları ve TCK 157 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri kanaatine varılarak davacı-sanık F.. P.."ın TCK155/2, 62/1-son, 53/1 a,b,c,d,e, TCK 53/1-C uyarınca cezalandırılmasına ancak CMK 231/5-6 mad. gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Davacı hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması davacı işçinin haksız eylemini ortadan kaldırmaz. Ceza dosyası, ile görevi kötüye kullanmaktan ceza tertip edildiği ancak CMK 231/5-6 mad. uygulandığı görülmüştür.
    Uyuşmazlık konusu 4857 sayılı Yasanın 25/II-e maddesinde dayandırılmıştır. Bilindiği üzere iş ilişkisi karşılıklı güven esasına dayanan sürekli bir borç ilişkisi olup bu güvenin sarsıldığı durumlarda anılan tutumla karşılaşan taraftan böyle bir ilişkiyi sürdürmesini beklemek işin doğasına uygun düşmez. İşçinin sadakat borcu; işverenin işi ve işyeri ile ilgili hukuken haklı menfaatlerini korumak, zarar verici ve risk altına sokabilecek davranışlardan kaçınmayı gerektirir. Davacının eylemleri nedeni ile işveren tarafından yapılan fesih haklı olduğundan kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulune karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    2-Davacı munzam sandık kesintisinin tahsilini istemiştir
    Davalı Şekerbank A.Ş. tarafından temyiz dilekçesi ekinde sandık kesintisinin ödendiğine dair belge sunulmuştur. Ödeme defi itiraz niteliğinde olup hakkı ortadan kaldırır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Mahkemece sunulan ödeme belgeleri davacıya gösterilerek diyecekleri sorulmalı, bu belgelerle ilgili varsa deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
    O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 11/03/2014 gününde oybirliğle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.