Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35/son maddesi hükmüne göre (...kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine...) verilen adreslere gönderilen tebliğ işlemlerinin yapılmaması halinde, değiştirilen adresin anılan kurumlara bildirilmediği takdirde, muhataba doğrudan 35.madde uygulanarak tebligat yapılması mümkündür. Başka bir anlatımla bu halde daha önce aynı adrese usulünce tebligat yapılması koşulu aranmaz.
Somut olayda, ticaret sicili adresine çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ dönmesi üzerine alacaklı vekilinin 05.09.2006 tarihli talebi üzerine borçlunun ticaret sicilinde yazılı adresinde Tebligat Kanunu"nun 35.maddesine göre usulünce 08.09.2006 tarihinde ödeme emrinin tebliğ olunduğu anlaşılmaktadır. O halde, İİK"nun 168/5.maddesinde yazılı süre geçirildikten sonra 02.10.2006 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvurunun süreden reddi yerine tebligatın 7201 sayılı Kanun"nun 21.maddesine göre yapıldığı düşünülüp ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek işin esasına girilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no"lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.