Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili, örnek 10 no"lu ödeme emri tebliğinden itibaren süresi içerisinde icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde takibe konu çeklerde şirket adına atılan imzaların borçlu şirket temsilcisine ait olmadığını ileri sürmektedir. İcra Mahkemesince İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu"nun 09.10.2006 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen 05.01.1998 tarihli Ticaret Sicil gazetesinde borçlu şirket ortaklar kurulunun 25.11.1997 tarihli tescil ve ilan edilen kararı uyarınca 10 yıl süre ile çift imza ile borçlu şirketin temsil ve ilzam olunacağı, takip konusu çeklerin ise tek imza ile keşide edildiğinden bahisle takibin iptaline karar verilmiştir. Oysa, Ticaret Sicil memurluğunun aynı yazısı ekinde gönderilen 25.09.2003, 07.12.2004 ve 17.02.2006 tarihli ticaret sicili gazetelerinde şirket müdürlerinin 10 yıl süre ile münferiden atacakları imza ile borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındıkları görülmektedir. Bu nedenle, mahkemece takibe konu çeklerin keşide tarihlerinde borçlu şirketin çift imza ile temsil ve ilzam edilip edilmediğinin tespitinden sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.