Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/244 Esas 2014/8127 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/244
Karar No: 2014/8127
Karar Tarihi: 02.07.2014

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/244 Esas 2014/8127 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Gaziantep 14. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın kimlik bilgileriyle aranırken başka bir kişinin kimlik bilgilerini kullanması suçundan mahkum edilmesi yerine, resmi belgelerde yalan beyan suçundan hüküm verilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Hükümlüye verilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilmeye karar verilmiştir. Mahkeme kararında, hükümlüye atfedilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı belirtilmiştir. Kararda kabul gören bu görüş doğrultusunda, TCK'nın 206. maddesi gereği, “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçu işlendiği sonucuna varılmıştır. Sanığın temyiz itirazlarının yerinde olduğu sonucuna varan mahkeme, ceza tür ve miktarı yönünden kazanılmış hakkı saklı tutularak hükmün bozulmasına hükmetmiştir. Mahkeme kararında, hükümlüye atfedilen suçun yasal unsurları ve suç vasfı detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

9. Ceza Dairesi 2014/244 E. , 2014/8127 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 9 - 2013/67030
Mahkemesi : Gaziantep 14. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 13.12.2012
Numarası : 2012/470 - 2012/1109
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç adının “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” yerine “İftira” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
Sanığa atılı “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle gerçekte varolan başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle kendisi hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturmayı engellemesi ve bu suretle de suçsuz olan bir kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerekir.
Somut olayda;
Kasten öldürme suçundan başlatılan soruşturma kapsamında kendi kimlik bilgileriyle aranan sanığın görevli polis memurları tarafından yakalanıp ve kimliğini ibraz etmesi istendiğinde, yakalanmamak için K.. D..’na ait nüfus cüzdanını kullanması şeklindeki eyleminde, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, ancak kamu görevlisine kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunan sanığın fiilinin TCK’nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle, CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
2- Sanık hakkında uygulama maddesinin TCK"nın 268/1. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 267/1. maddesi yerine, doğrudan anılan Kanunun 267/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza tür ve miktarı yönünden kazanılmış hakkı saklı tutularak hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.