Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 11.09.2004 keşide tarihli ve 2.100.000.000 TL" lık ibraz tarihi yazılı olmayan çek adi havale niteliğinde olduğundan zamanaşımının 10 yıllık süreye tabi olması nedeniyle buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de 22.09.2004 keşide tarihli ve 1.050.000.000 TL lık çek yönünden borçlu hakkındaki takip 26.12.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Alacaklı vekili 11.01.2005 tarihinde borçlunun menkullerinin haczedilmesini talep etmiş, bu tarihten itibaren 28.09.2006 tarihine kadar takip dosyasında herhangi bir işlem yapılmamıştır. Konuyla ilgili TTK.nun 726. maddesi aynen; "Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçluların karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle müruru zamana uğrar" hükmünü içermektedir. Yasal düzenleme karşısında 11.01.2005 tarihi ile 28.09.2006 tarihi arasında icra takibinin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı oluşmuş bulunmadığından İİK.nun 71. maddesi göndermesi ile aynı kanunun 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması gerekirken yukarıda belirtilen yasa maddesine aykırı gerekçe ile bu çekle ilgili istemin de reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.