Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13508 Esas 2020/5639 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13508
Karar No: 2020/5639
Karar Tarihi: 03.11.2020

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13508 Esas 2020/5639 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılanan sanığın, önceki hüküm gereği denetim süresi içinde aynı suçu işlediği ve mahkum olduğu belirtilmiştir. Hüküm olarak, sanığın 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Ayrıca, sanık 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmuştur. Dosya incelendiğinde, basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği ve basit yargılama usulü uygulanan olaylarda cezaların dörtte bir oranında indirileceği belirtilmiştir. Bu sebeple, hüküm bozulmuştur ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: TCK'nın 179/3-2, 62, 50/1, 52/2, 53/1-2-3. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5, 231/11 ve 251/1, 3, CMK'nın 231/11. maddesi, 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi, 5. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2019/13508 E.  ,  2020/5639 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : CMK"nın 231/11. gereği hükmün açıklanması TCK’nın 179/3-2, 62, 50/1, 52/2, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Tekirdağ (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28.03.2014 tarihli ve 2013/388 Esas - 2014/214 Karar sayılı kararının 17.04.2014 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde TCK"nın 179. maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/268 Esas - 2015/360 Karar sayılı kararıyla mahkumiyetine karar verildiği, verilen kararın 07/07/2015 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.11.2015 tarihli ve 2015/790 Esas, 2015/1335 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.