Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/18687 Esas 2018/3623 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18687
Karar No: 2018/3623
Karar Tarihi: 06.04.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/18687 Esas 2018/3623 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/18687 E.  ,  2018/3623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Mirasbırakana ait vasiyetnamenin açılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde mirasçılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R
    Dava, mirasbırakan ..."a ait vasiyetnamenin açılıp okunması istemine ilişkindir.
    Mahkemece; vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, mirasçılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK"nun 596. maddesinde; vasiyetnameyi teslim alan sulh hakiminin,  bilinen mirasçılar ve diğer ilgilileri vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağıracağı, belirlenen günde vasiyetnameyi açacağı ve hazır bulunanlara okuyacağı hüküm altına alınmıştır.
    Diğer taraftan, 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde de; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği açıklanmıştır.
    Açıklanan madde hükümleri uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için, tarafların ve diğer ilgililerin yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağırılması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin, Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. ve 29. maddelerine göre; belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu durumda, tebliğ memuru tarafından muhatabın bulunmama sebebinin beyanda bulunandan sorularak tespit edilmesi ve tebliğ evrakına yazılması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur.
    Somut olayda; mirasçı ...’a vasiyetnamenin açılacağı günü bildirmek amacıyla çıkartılan tebligat parçasında, tebliğ yapılacağı sırada mirasçının adreste bulunmama sebebi araştırılmamıştır. Bu nedenle, yapılan tebligat usulsüzdür.
    Buna göre, mahkemece; adı geçen mirasçıya, vasiyetname hakkında diyeceklerini bildirmesi için, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun tebligat yapılması ve ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yapılan usulsüz tebligat sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.