5. Hukuk Dairesi 2020/673 E. , 2020/5886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki İstasyon mahallesi, 120 ada 14 parsel sayılı taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslama yapılarak zeminine değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Bozma ilamında; ilk kararı davalılardan ... vd. tarafından temyiz edilmesi nedeniyle ilk kararda tespit edilen taşınmazın zemin bedelinin kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleştiği ve bu bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalının payı hesaplanarak, bu miktarın bloke ettirilip adı geçene ödenmesine ve diğer davalılar yönünden de bozmadan önceki miktarla sınırlı olarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-İlk karar gereği 95.208,40-TL"nin davalıya ödendiği ve bu itibarla bozma sonrası tespit edilen artan bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm tesis edilmesi,
3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10/9 maddesi uyarınca üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen bedele işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a-2 nolu bendinin 1. fıkrası hükümden çıkarılmasına yerine (Kamulaştırma bedelinin 97.613,09 TL olarak tespitine, ilk kararla hüküm altına alınmış olan 95.208,40 TL"nin ödenmesine karar verilmiş olduğundan, bozma sonrası belirlenen toplam kamulaştırma bedelinden ilk karar ile hüküm altına alınan bedelin mahsubu ile bulunan ve davacı idarece bloke edilmiş olan 2.404,69-TL bedelin üçer aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılarak karar kesinleştiğinde davalılar ..., ..., ..., ..., ... ....’a ödenmesine,) cümlesinin yazılmasına,
b-2 nolu bendinin 2. fıkrasında yer alan (3.005,86-TL fark bedele (98.214,26-TL - 95.208,40-TL = 3.005,86-TL) ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine (2.404,69 TL fark bedele) ibaresinin yazılmasına,
c-2 nolu bendinin 2. fıkrasında yer alan (bozma sonrası karar tarihi olan 03/09/2019) ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine (kesinleşme) kelimesinin yazılmasına,
d-2 nolu bendinin 2. fıkrasının sonunda yer alan (işletilmesine,) kelimesinden sonra gelmek üzere (fazla yatan 601,17 TL bedel bankadan alınmışsa, bu bedelin varsa nemaları ile birlikte davalı ... ve ...’den alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa işlemiş nemaları ile davacı idareye iadesine,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.