Esas No: 2019/2607
Karar No: 2019/6218
Karar Tarihi: 17.10.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2607 Esas 2019/6218 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2019/2607 E. , 2019/6218 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma,Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
Hüküm : 1-TCK"nın 314/2,53/1,58/9,63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince mahkumiyet,
2-TCK’nın 174/1,52/2-4 ve 3713 sayılı Kanunun 5/2 maddeleri gereğince mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurusunun
esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, ilk derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-)Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelemesinde;
6763 sayılı Kanun ile TCK’nın 174/2 maddesinde yapılan değişikliğin 3713 sayılı Kanunun 5/2 madddesindeki hükmü geçersiz hale getirmediği, her iki maddenin birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve cezada yapılacak arttırımın bir kattan az olamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Belirtilen sebeple sanık hakkında eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2-)Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
... sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, ... terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı bilinen bir gerçektir.
Cumhuriyet savcısı huzurunda 27.03.2016 tarihinde teşhis ve beyanda bulunan başka dosya sanığı ...’in anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; ... silahlı terör örgütünün ... yapılanması içerisinde aktif olarak ve sorumlu düzeyde faaliyet yürüttüğü, kolluğa yönelik havai fişekli ve ...’li saldırılar gerçekleştirdiği, timde yer aldığı ve bomba yaptığı, 2014 yılı sonlarında SUR ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilanından sonra kaleşnikof marka uzun namlulu silahla mevzi ve barikatlarda nöbet tuttuğu, iki hafta boyunca silahlı çatışmaya girdiği belirtilen sanığın eylemlerinin ayrıca öldürme ve yaralama suçlarına iştirak ettiği kanıtlanamasa da TCK"nın 302. maddesinde düzenlenen Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağı gözetilmeden delillerin hatalı değerlendirilmesi ile suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten BOZULMASINA, hüküm ile ilgili olarak aleyhe temyiz bulunmadığı da gözetilerek CMK"nın 283 ve 307/4. maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.