Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9532
Karar No: 2018/317
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/9532 Esas 2018/317 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/9532 E.  ,  2018/317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 21.07.1977 de çalışmaya başladığını emeklilik nedeni ile 30.04.2004 tarihinde iş sözleşmesini feshettiğini belirterek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusuda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, süresi içerisinde davalı ve katılma yolu ile davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Dosya içeriğine göre, davacı, ayakkabı kalfası olarak en son aylık 700,00TL ücretle çalıştığını iddia etmiştir. Davalı vekili, asgari ücret aldığını savunmuştur. Davalı tanıkları asgari ücretle, davacı tanıkları ise haftalık 600,00TL karşılığı çalıştığını belirtmişlerdir. ... Ayakkabı İmalatçıları, Satıcıları ve Tamircileri Esnaf ve Sanatkar Odasından yapılan emsal ücret araştırmasında, 2004 yılında emekliliğe hak kazanan 20-25 yıllık kıdemi olan kalfa düzeyindeki çalışanın alabileceği ücret sorulmuş ve asgari ücret yada üstünde ücret alabileceği, bununda yaklaşık 1000,00-1200,00 TL olacağı bildirilmiştir. Mahkemece, emsal ücret araştırmasında bildirilen ücret ve davacının talebi gözetildiğinde en son brüt 700,00TL ücretle çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
    Ancak fesih tarihindeki asgari ücretin brüt 423,00TL olduğu değerlendirildiğinde emsal ücret araştırmasında bildirilen ücretin müzekkere tarihine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından fesih tarihindeki emsal ücretin ne olabileceği yeniden araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık davacının hizmet süresi konusundadır.
    Davacı, 21.07.1977 tarihinde ayakkabı imalat kalfası olarak davalı işyerinde çalışmaya başladığını, bu işyerinin önce Tuncay Bayburt daha sonra oğlu ... adına işletildiğini, 2002 yılından sonra ... Ayakkabı San. Tic. Ltd Şti adına aynı yerde işin devam ettiğini belirtmiştir. İşyerinde 1989 tarihine kadar kesintili olarak bu tarihten sonra aralıksız çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu ve ticaret sicil kayıtlarına göre davalı işverene ait olduğu tespit edilen ... Ayakkabı San. Tic. Ltd Şti unvanlı işyerinde 01.05.1993-30.04.2004 tarihleri arasında aralıklı olarak on yıl, ondokuz gün çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. 01.05.1993 tarihi sonrası bakımından yapılan bu tespit isabetlidir. Ancak, talep konusu tüm döneme ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının temin edilmediği anlaşılmaktadır.
    Tanıkların 1995 yılı öncesinde davalı işyerinde çalışmaları bulunmadığı da değerlendirildiğinde, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 21.07.1977 ile 01.05.1993 tarihi arasında çalıştığı anlaşılan işyerlerine ilişkin tüm işe giriş ve işten ayrılma bildirgeleri temin edilerek kıdem tazminatı hesaplamaya esas alınabilecek çalışma süresinin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 17/01/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi