Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/3626 Esas 2018/18845 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3626
Karar No: 2018/18845
Karar Tarihi: 04.12.2018

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/3626 Esas 2018/18845 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık hakkında kasten yaralama suçundan hüküm kurulduğu ancak yaralanmanın niteliği ve sanığın cezasında yapılan oran artırımının yeterli olup olmadığı konusunda yeterli rapor elde edilmediği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği kaydedilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/3. maddesi ile kemik kırığına yapılan oran artırımının en fazla %50 olabileceği belirtilmiş ve sanığın cezasında %25 oranında artış yapılmasının orantılılık ilkesine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/3. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 3. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 326. maddesi
3. Ceza Dairesi         2018/3626 E.  ,  2018/18845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, müşteki hakkında düzenlenen adli raporda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğunun belirtilmiş olması ve sanığın cezasında (1/4) oranında artırım yapılması, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırılık olarak kabul edilemeyeceğinden, tebliğnamenin bu husustaki görüşüne iştirak edilmemiş ve bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine; ancak;
    1-Pozantı 80.Yıl Devlet Hastanesince düzenlenen 21.10.2014 tarihli raporda, müştekideki yaralanmanın "burunda ödem, hassasiyet ve nazal fraktür bulunduğu, septum deviasyonu saptandığı, septoplasti önerildiği, hayati tehlikesi yok, basit tıbbi müdahale ile geçemez" şeklinde belirtildiği, Adana Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 27.05.2015 tarihli kati raporda ise kırığın hayati fonksiyonlara etkisinin orta (2.) derece olduğunun ve basit tıbbi müdahale ile geçemeyeceğinin belirtilmesine karşın, yüz bölgesinde bulunan yaralanmaya ilişkin değerlendirmeye yer verilmediği, belirtilen yaralanmanın niteliği gözetildiğinde, yaralamanın yüzde sabit iz oluşturup oluşturmadığı hususlarında olay tarihinden en erken altı ay sonra, müştekinin tüm film, grafi ve tedavi evrakları, kesin ve geçici raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğünden veya Üniversite Hastanesi Plastik Cerrah ya da Adli Tıp Uzmanı ünvanlı yetkili doktordan rapor aldırılarak, sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği halde, yetersiz raporla hüküm kurulması,
    2-Sanık hakkında, üzerine atılı kasten yaralama eyleminden 5237 sayılı TCK"nin 86/1. ve 87/3. maddelerinden hüküm kurulurken, kırığın hayati fonksiyonlarına etkisi göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesi gereğince (1/4) oranında arttırım ile "1 yıl 10 ay 15 gün" hapis cezası yerine "1 yıl 12 ay" hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
    3-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, mevcut ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınmak suretiyle, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.