Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/636
Karar No: 2014/396
Karar Tarihi: 26.03.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/636 Esas 2014/396 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/636 E.  ,  2014/396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gerede Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/02/2013
    NUMARASI : 2012/1890-2013/88

    Taraflar arasındaki “tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gerede Sulh Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.04.2012 gün ve 2011/66 E. 2012/743 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 04.10.2012 gün ve 2012/10922-12857 E, K. sayılı ilamı ile;
    (...Dava, iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kullandığı ve üzerinde petrol istasyonu bulunan taşınmazı 25.06.2010 tarihinde satın aldığını, 29.06.2010 tarihinde davalıya altı ay içerisinde kiralananı tahliye etmesi hususunu tebliğ ettiğini, davalının 6 aylık süre sonunda kiralananı tahliye etmediğini, iktisap ve ihtiyaç nedeni ile davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ihtiyacın samimi olmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Taraflarca kira sözleşmesi dosyaya ibraz edilmemiş, mahkemece mahallinde keşif yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    6570 sayılı Yasanın 7/d maddesi hükmüyle, Gayrimenkulü Medeni Kanun hükümlerine göre iktisabeden kimse, kendisi veya eşi veya çocukları için tamamen veya kısmen mesken olarak ve yine kendisi veya eşi veya çocukları için bir meslek veya sanatın bizzat icrası maksadiyle iş yeri olarak kullanma ihtiyacında ise iktisap tarihinden itibaren bir ay zarfında kiracıyı keyfiyetten ihtarname ile haberdar etmek şartiyle altı ay sonra, kiracı hakkında tahliye davası açılabileceği düzenlenmiştir. Ancak sözü edilen yasa hükmünün uygulanabilmesi için kiralananın 6570 sayılı Yasa kapsamında kalması başka bir anlatımla taşınmazın belediye hudutları dahilinde olması ve musakkaf (üstü örtülü) nitelikte bulunması zorunludur. Borçlar Kanununun kapsamına giren yerler hakkında iktisap ve ihtiyaç nedeni ile tahliye davası açılamaz. Başlangıçta arsa olarak kiraya verilen taşınmaza kiracının sonradan bina yapması kiralananın sözleşmeyle kararlaştırılan niteliğini değiştirmez.
    Olayımıza gelince; taraflarca, davalının kiracılığına ilişkin kira sözleşmesi ibraz edilmemiş, tapu kaydına göre de kiralanan, üzerinde tek katlı yığma akaryakıt istasyonu bulunan, 3970 m2 yüzölçümlü tarla vasfındadır. Tapu kaydından taşınmazın üstün vasfının musakkaf olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece mahallinde davacının ihtiyacı yönünden keşif yapılmış ise de, taşınmazın üstün vasfının musakkaf olup olmadığı belirlenmemiştir. Borçlar Kanununa tabi kiralanan hakkında 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesi hükmü uyarınca iktisap ve ihtiyaç nedeni ile tahliye davası açılamayacağından, öncelikle mahallinde bilirkişi aracılığı ile yeniden keşif yapılarak, taşınmazın üstün vasfının (çatılı olup, olmadığının) belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
    Davacı, davalının kullandığı ve üzerinde petrol istasyonu bulunan taşınmazı 25.06.2010 tarihinde satın aldığını, 29.06.2010 tarihinde davalıya altı ay içerisinde kiralananı tahliye etmesi hususunu tebliğ ettiğini, davalının 6 aylık süre sonunda kiralananı tahliye etmediğini, iktisap ve ihtiyaç nedeni ile davalının tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, ihtiyacın samimi olmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı şirketin kiralanın bulunduğu Dörtdivan İlçesinde akaryakıt satış işi yaptığı iki ayrı işyerinin daha bulunduğu, bu işyerlerinde kiracı olduğu ancak tahliye tehdidi altında bulunduğunu ya da kiralananın diğer işyerlerinden daha üstün vasıflı olduğunu ispatlayamadığı, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar vermiş, verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine; Özel Dairece yukarıda metni başlık bölümünde yazılı ilam ile bozulmuş; yerel mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.Direnme kararını, davacı vekili temyize getirmektedir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu taşınmazın üstün vasfının musakkaf olup olmadığı, bu konuda mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı, yeniden keşif yapılıp bilirkişi raporu alınmasının gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
    Somut olayda, davacının ve davalının akaryakıt satış işi yaptıkları, davacının 25.06.2010 tarihinde davalının kiracısı olduğu 665 nolu parseli satın aldığı, davacının kendisinin de kiracı olduğu taşınmazlarda söz konusu işini yürüttüğü hususlarında taraflar arasında tartışma bulunmamaktadır.
    Davacı, kendisine ait taşınmazda mevcut işini devam ettirmek istediğini ileri sürerek ihtiyaç nedeniyle mecurun tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
    Taraflarca, bozma ilamından önce mahkemeye kiralananın niteliği konusunda herhangi bir kira sözleşmesi sunulmamış, mecur üzerinde mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında mecurun halen davalı tarafından akaryakıt satış işi için kullanıldığı taşınmaz üzerinde bazı musakkaf yapıların bulunduğu belirlenmiştir.
    Her ne kadar 14.03.2012 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda mecurun 6570 sayılı Yasa’nın 1.maddesi gereğince musakkaf yerlerden olduğu, belediye sınırları içerisinde kaldığı, 6570 sayılı Yasa hükümlerine göre olayın çözümlenmesi gerektiği belirtilmiş ise de; mahkemece, mahallinde yapılan keşif, alınan bilirkişi raporlarından taşınmazın üstün vasfının ne olduğu, yani açık alanın mı fazla olduğu yoksa musakkaf alanın mı fazla olduğu açıkça belirlenmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak yukarıda açıklanan hususları açıklayan, denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere , 26/03/2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi