Hukuk Genel Kurulu 2013/632 E. , 2014/394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2012
NUMARASI : 2012/342-2012/753
Taraflar arasındaki “kat malikleri kurulu kararının iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nce davanın reddine dair verilen 24.02.2011 gün ve E:2009/2231, K:2011/256 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesi"nin 28.11.2011 gün ve 2011/11192 E., 11957 K. sayılı ilamı ile;
(…Dava dilekçesinde, 04.11.2009 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların iptali istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada toplanan bilgi ve belgelere ve tapu kayıtlarına göre davaya konu taşınmazda kat irtifakı kurulmuş olup davacı bağımsız bölüm malikidir. Geri çevirme kararı üzerine tapu müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevaba göre ise anataşınmazın tapu kütüğünde tescilli bir yönetim planı yoktur.
Kat malikleri kurulunun toplantı zamanları Kat Mülkiyeti Yasası"nın 29. maddesinde hükme bağlanmış olup bu maddeye göre “Kat malikleri kurulu, yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim planında gösterilen zamanlarda, eğer böyle bir zaman gösterilmemişse, her takvim yılının ilk ayı içinde toplanır”. Kanunun aynı maddesinde olağanüstü toplantı ile ilgili olarak “Önemli bir sebebin çıkması halinde, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden üçte birinin istemi üzerine ve toplantı için istenilen tarihten en az onbeş gün önce bütün kat maliklerine imzalattırılacak bir çağrı veya bir taahhütlü mektupla, toplantı sebebi de bildirilmek şartıyla, kat malikleri kurulu her zaman toplanabilir” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu anataşınmazın yönetim planı bulunmadığından toplantı zamanları hususunda kanun uygulanacaktır. Bu durumda yıllık olağan toplantı zamanı Ocak ayı içi olup, bunun dışındaki zamanlarda yapılacak olan tüm toplantılar ve bu bağlamda davaya konu edilen 04.11.2009 tarihli kat malikleri kurulu toplantısı olağanüstü toplantı niteliğindedir ve geçerliliği kanun maddesinde belirtilen koşullara bağlıdır. Anataşınmazın yıllık toplantılarının her yıl değişik tarihlerde yapılmasının veya toplantıda karar altına alınan konuların nitelikleri veya önemli olup olmadıklarının bu sonuca etkileri yoktur.
Dava konusu toplantı için davacıya usulünce çağrı yapılmamış olup bu husus mahkemenin de kabulünde olduğundan, yasal koşulları yerine getirilmeden yapılan toplantının ve alınan kararların iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir…) gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 04.11.2009 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece; “04.11.2009 tarihli apartman kat malikleri kurulu toplantısının olağan bir toplantı olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 29/2 maddesinde yazılı koşulların aranmasına gerek bulunmadığı, yapılan çağrı ile alınan kararlar bakımından yeterli çoğunluğun sağlanmış olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire’ce; yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile karar bozulmuştur.
Yerel mahkemece, önceki gerekçeleri yanında “davacının tapuda 21/12/2009 tarihinde adına tescil yaptırarak kat maliki olduğu, iptali istenen kat malikleri toplantısının daha önce 04/11/2009 tarihinde yapıldığı, davanın ise 18/12/2009 tarihinde açıldığı, davacının kat malikleri toplantısının yapıldığı ve davanın açıldığı tarihlerde tapuda kat maliki olmadığı için dava tarihinde davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı, davada sıfat ve ehliyet konusu yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gereken hususlar olduğu” gerekçeleri ile, direnildiğinden bahisle, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Daire’ce mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi). Başka bir anlatımla; mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez (Hukuk Genel Kurulu’nun 26.06.2013 gün ve E:2012/9-1892, K:2013/881 sayılı ilamı).
Somut olayda ise; yerel mahkeme, temyize konu kararında, ilk kararının gerekçesinde yer vermediği “dava tarihinde davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı” gerekçesine yer vererek, yeni bir hukuki gerekçeye dayalı olarak "direnme" olarak adlandırdığı kararı vermiştir.
Mahkemenin "direnme" olarak adlandırdığı temyize konu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daire’ye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"nun 440/1.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.