11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9581 Karar No: 2018/5967 Karar Tarihi: 27.06.2018
Kamu görevlsinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9581 Esas 2018/5967 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, bir PTT çalışanının resmi belgede sahtecilik suçuyla ilgili yargılandığı davada verilmiştir. Mahkeme, suçun mağduru olan PTT'nin, doğrudan doğruya zarar görmediği ve kamu davasına müdahale etme hakkının olmadığı için, usulsüz verilen katılma kararının hukuken geçersiz olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, sanıkların temyiz itirazlarının kabul edilmesi sonucunda hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği, usulsüz katılma kararının hukuken geçersiz olduğu ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi uyarınca hükümlerin bozulmasına karar verildiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/9581 E. , 2018/5967 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlsinin resmi belgede sahteciliği HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, Sanıklar ... ve ... hakkında mahkumiyet
A-Katılan kurum vekilinin, sanık ... hakkında verilen beraat ve sanıklar ... ile ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sahtecilik suçlarında mağdur, suçun maddi unsurunun hedef aldığı kişi olup, şikayetçi PTT Genel Müdürlüğü" nün sanıklara yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçundan doğrudan doğruya zararı bulunmadığı, kamu davasına müdahale etme hakkının olmadığı cihetle; usulsüz verilen katılma kararı hukuken geçersiz olup, söz konusu suç yönünden hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından, şikayetçi kurum adına vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, B-Haklarında memurun resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine ilişkin sanıklar ... ve ..." nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1-Karayazı PTT Müdürlüğünde posta dağıtıcısı olarak görev yapan sanık ..."ın, Hınıs Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/66 Esas, 2010/303 Karar sayılı ilamının tebliğine ilişkin çıkarılan tebligatı 07.9.2010 tarihinde katılan ..." e bizzat tebliğ ettiği şeklinde düzenleyerek işlem yaptığı, aslında tebligatın katılana tebliğ edilmediği; birleşen Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/82 Esas sayılı dosyasına konu olaya ilişkin olarak da, sanık ..." ın, Karayazı Kadastro Mahkemesinin 2010/60 E - 2010/61 K sayılı dosyasından gönderilen gerekçeli karar tebligatlarını adına tebligat çıkartılan davalı muhatapları yerine PTT Müdürlüğüne gelen Payveren Köyü muhtarı olan diğer sanık ..." ye 08.06.2010 tarihinde imzalattığı, ancak tebligatları “bizzat kendisine tebliğ edildi "" şeklinde şerh ile tamamlayıp işlem yaptığı, bu suretle sanıkların iştiraken tebligat parçalarını sahte olarak tanzim etmek suretiyle memurun resmi evrakta sahteciliği suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu davada; sanık ..."ın, ilçede olay tarihi itibarıyla tek posta dağıtım görevlisi olduğunu ve iş yoğunluğundan dolayı köy muhtarı olan diğer sanığa tebligatı verdiğini savunması; sanık ..."nin de suç kastının olmadığını, tebligatları muhataplarına ulaştırdığını savunması karşısında; sanık ..."ın görevli olduğu yerde kaç dağıtım görevlisi bulunduğu, mevzuata göre kaç kişinin çalışması gerektiği ve ne kadar gönderi dağıtmasının öngörüldüğü araştırıldıktan sonra sonucuna göre sanık ..."ın eyleminin zincirleme biçimde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması sonucuna göre de, diğer sanığın eyleminin TCK’nın 40/2. maddesindeki özgü suçlarda bağlılık kuralı uyarınca bu suça yardım eden olarak değerlendirilmesi gerekeceği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması, 2-Kabule göre de; a)5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulanmanın, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, b)Şikayetçi PTT Genel Müdürlüğü"nün sanıklara yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçundan doğrudan doğruya zararı bulunmadığı, kamu davasına müdahale etmek hakkının olmadığı cihetle; usulsüz verilen katılma kararının hukuken geçersiz olması nedeniyle sanıklar aleyhine şikayetçi kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.