14. Hukuk Dairesi 2016/6392 E. , 2018/6687 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.03.2014 gününde verilen dilekçe ile binanın tespiti ve temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK 724. maddeye dayalı temliken tescil ve aidiyetin tespiti talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, ... İli, ... İlçesi, 1029 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacılara ait 4 katlı bina bulunduğunu, binanın yaklaşık 20 yıl önce inşa edildiğini, davalıların imar uygulaması ile paydaş haline geldiklerini, binanın tespiti ile TMK 724.madde gereğince tapu kaydının iptali ile payları oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; idarenin dava konusu taşınmazda imar uygulaması ile paydaş olduğunu, diğer davalı ... tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/565 Esas sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazda ortaklığın giderilmesi için dava açıldığını, davacıların bu iddialarını ortaklığın giderilmesi davasında ileri sürmediklerini, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, tarafları aynı olmasa da aynı taşınmaz ve aynı talebe ilişkin ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/47 Esas ve 2011/282 sayılı kararının derecattan geçerek kesinleştiğini, bu nedenle kesin hüküm itirazında bulunduklarını, müvekkilinin 1994 yılında yapılan imar uygulaması ile paydaş olduğunu, davacıların davalının izni olmadan dava konusu taşınmazda 3 ve 4 katlı binalar yaptıklarını, TMK 724. Maddenin şartlarının oluşmadığını, müvekkili tarafından elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve ortaklığın giderilmesi istemli davalar açtığını, bu davaların hala derdest olduğunu, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların dava konusu taşınmazda paydaş olmaları nedeniyle temliken tescil talebinde bulunulamayacağından temliken tescil talebinin reddine karar verilmiş, muhdesat aidiyeti tespiti talebi yönünden ise olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Somut olayda; Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede dava konusu taşınmazla ilgili ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/565 Esas sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesinin talep edildiği, davanın kabulüne dair kararın "dava konusu 1029 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 20 yıllık iki bina bulunduğu belirtilmiş olmasına ve tapu kaydında muhdesatın aidiyetine ilişkin şerh de mevcut olmamasına göre davalılara muhdesatın aidiyetine ilişkin dava açmak üzere uygun bir süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle Dairemizin 21.10.2013 gün ve 2013/11730 - 13081 Esas - Karar sayılı ilamıyla bozulduğu anlaşılmıştır. Davacıların binanın tespiti istemi için hukuki yararları bulunmaktadır. Bu durumda tespit istemi yönünden tarafların delilleri toplanıp olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu taleple ilgili karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davacılardan ..."nın Av. ... "ya verilmiş vekaletnamesi dosyaya ibraz edilmeden karar verilmesi yerinde değildir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.