
Esas No: 2016/6268
Karar No: 2018/6683
Karar Tarihi: 15.10.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6268 Esas 2018/6683 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2012 gününde verilen dilekçe ile belediye encümen kararı ile satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, belediyeden satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... İli, ... İlçesi, 4300 ve 4302 parsel sayılı taşınmazların 1972 yılında davalı idare tarafından davacıya satıldığını, davacı tarafından taşınmazların bedelinin ödendiğini, satış tarihinden beri zilyetliğin davacıda olduğunu, belediye adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ... Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekili, satışın belediyenin yetkili organı tarafından yapılmadığını, satış ile ilgili belediye meclis kararı bulunmadığını, davacının ibraz ettiği makbuzlardan satış bedelinin ödenip ödenmediğinin anlaşılamadığını, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; mahkemece "davacının istemin dayanağını 06.10.1972 günlü Belediye Encümen Kararı teşkil etmektedir. Zira dava konusu taşınmazın davacıya satışı anılan encümen kararına göre yapılmıştır. Belediyenin 31/03/2015 tarihli yazısında satışa ilişkin belediye meclis kararının bulunamadığı da bildirilmiştir. Gerek 1580 sayılı Belediye Kanununun 70. ve gerekse yürürlükteki 5393 sayılı Belediye Kanununun 18/e maddeleri hükmünce belediyeye ait taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına karar verme yetkisi belediye encümenine değil, belediye meclisine aittir. Davacıya satış encümen kararı ile yapıldığından bu satışa dayanılarak tescil isteminde bulunulamaz" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili temyiz aşamasında meclis kararının kötüniyetle gizlendiğini, dosyaya sunulmadığını, meclis kararının bulunduğunu iddia ederek 11.08.1967 tarihli meclis zabıt defterinden bir sayfadan ibaret örnek ibraz etmiştir. Dava konusu satışa ilişkin 06.10.1972 tarihli belediye encümen kararında imzası bulunan davacı tanığı encümen üyesi ... 08.10.2014 tarihli 11. celse yeminli beyanında "1972-1973 tarihleri arasında ... Belediyesinde encümen üyesi olduğunu, herkesin bağının karşısındaki yeri ihale yapmadan ilgili kişiye sattıklarını, dava konusu taşınmazları ihale yapmadan davacıya sattıklarını, davacının satış bedelini ödediğini, satıştan sonra davacının dava konusu taşınmazlara bağ diktiğini ve satış tarihinden beri davacının zilyetliğinde bulunduğunu" beyan etmiştir. Bu durumda mahkemece meclis kararı ve dayanak belgelerinin asıllarının davalı belediyeden temini ile tanık sıfatıyla dinlenen encümen üyesinin beyanları ve ödeme makbuzları da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.