Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/1252 Esas ve 2018/1355 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı, sanıklar ve müdafiilerinin CMK"nın 272 ve müteakip maddeleri uyarınca İstinaf kanun yoluna başvurması üzerine; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucu verilen 06.02.2019 gün, 2018/4105 Esas ve 2019/243 Karar sayılı "Mahkumiyet" kararlarına karşı, sanıklar ve müdafiileri tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası incelenip görüşüldü: Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/10/2018 tarihli, 2017/1-842 Esas ve 2018/457 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, "İncelenen dosya kapsamından; Yerel Mahkemenin direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün sanık müdafisi ile katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığına hitaben "...Dosyamda lehe olacak durum var ise lehime uygulanmasını, şartlı tahliye, kefaletli tahliye, adli kontrollü tahliye, kelepçeli tahliye olabilir. Aksi karar çıkacaksa dosyamın bir an önce tasdik edilip gönderilmesini arz ve rica ederim" şeklinde 03.05.2016 tarihli; "...Dosyamın incelenip karara varılmasını rica ediyorum. Yarı açık hakkım doldu geçti, dosyam tasdiklenirse hiç değilse açık cezaevinde çoluğuma çocuğuma daha çok destek olurum. Başkanlığınızdan dosyamın incelenmesini mağduriyetimin giderilmesini, karara bağlanmasını saygılarımla arz ve rica ederim" şeklinde 03.05.2016 tarihli ve "...Tarafınızca uygun görüldüğü takdirde dosyamın onaylanmasını istiyorum. Bu konuda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim" şeklinde 15.08.2017 tarihli dilekçeler gönderdiği anlaşılmaktadır." hususu, "Ceza miktarı yönünden resen temyize tabi olmayan Yerel Mahkeme direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün, sanık ve müdafisi tarafından süresinde temyiz edilmesinden sonra sanığın cezaevinden göndermiş olduğu dilekçelerde "...Dosyamda lehime olacak durum var ise lehime uygulanmasını,...Aksi karar çıkacaksa dosyamın bir an önce tasdik edilip gönderilmesini arz ve rica ederim", "...Dosyamın incelenip karara varılmasını rica ediyorum. Yarı açık hakkım doldu geçti...Mağduriyetimin giderilmesini, karara bağlanmasını saygılarımla arz ve rica ederim" "...Tarafınızca uygun görüldüğü takdirde dosyamın onaylanmasını istiyorum." şeklinde taleplerde bulunduğu anlaşılmış ise de, sanığın dilekçelerinin tamamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın asıl iradesinin temyizden vazgeçmek değil de açık ceza infaz kurumuna geçiş yapmak, daha fazla görüş ve izin hakkı elde edebilmek için dosyanın bir an öncesonuçlanmasına yönelik olduğu, dilekçelerinde temyizden vazgeçtiğine dair açık bir ibare yazmadığı gibi müdafisinin de bu yönde bir talebinin olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinin, katılan vekili ile sanık ve müdafisinin temyiz istemlerine istinaden yapılması gerektiği kabul edilmelidir.”. Buna göre; sanık ...’ın 07.02.2019 tarihli bir an evvel tüm dosya ve cezalarından arınıp topluma temiz bir birey olarak katılmak ve geri kalan hayatını düzgün bir şekilde idame ettirebilmek için onanması istemini içeren dilekçesi eklenerek sanıktan dilekçesine konu istemin feragat niteliğinde olup olmadığı hususu sorulup açıklattırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi için, incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 02.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.