3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3635 Karar No: 2018/18801 Karar Tarihi: 04.12.2018
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/3635 Esas 2018/18801 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın eşi olan mağduru darp etmek suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı ve cinsel saldırıda bulunduğunun anlaşılması karşısında, mahalli mahkeme sanık hakkında suç unsurları oluşmayan suçtan beraat kararı vermiş, basit kasten yaralama suçundan ise hüküm kurulmuştur. Ancak TCK'nin 102/4. maddesine göre mağdurdaki yaralanmanın TCK'nin 102/2. maddesinde belirtilen suçun cebir unsurunu oluşturduğu ve sanığın suçlu bulunması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca duruşmaya çağrı kağıdı usulüne uygun şekilde tebliğ edilemediği için sanık savunma hakkından mahrum bırakılmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nin 102/2. ve 102/4. maddeleri, 5237 sayılı TCK ve 5271 sayılı CMK'nin 231/5. ve 231/11. maddeleri, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2018/3635 E. , 2018/18801 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) İddia, kabul dosya kapsamı ve mağdura ait Bakırköy Adli Şube Müdürlüğünce tanzim edilen 30.05.2008 tarihli adli muayene raporuna göre, sanığın eşi olan mağduru darp etmek suretiyle basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı ve bu şekilde direncini kırdığı mağdura cinsel saldırıda bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nin 102/4. maddesine yer alan düzenleme nazara alındığında mağdurdaki yaralanmanın TCK"nin 102/2. maddesinde belirtilen suçun cebir unsurunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken, ayrıca basit kasten yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2) 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, CMK"nin 231/11. maddesi gereğince, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği takdirde, yokluğunda karar verileceği meşruhatını içeren davetiye ile sanığın duruşmaya çağrılması gerektiği, dosyanın incelenmesinde; her ne kadar duruşma gününü bildirir çağrı kağıdı sanığa tebliğe çıkmış ise de, sanık adına çıkarılan davetiyenin "muhatabın tanınmadığı" gerekçesi ile tebliğ edilemeden merciine iade edildiği anlaşılmakla, usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmeden, yokluğunda hükmün açıklanması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması, 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.