8. Hukuk Dairesi 2015/4280 E. , 2015/9030 K.
"İçtihat Metni" İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, borçlu ... aleyhine, Tüketici Mahkemesi"nin 2012-1570 Esas, 2014-250 Karar sayılı ilamı dayanak yapılarak ilamlı icra takibinde bulunduklarını, takibin kesinleşmesi üzerine, borçlunun adresinde haciz işlemi uygulandığını ve bu sırada davalı tarafça istihkak iddiasında bulunulduğunu, ancak haciz adresinin ödeme emrinin tebliğ adresi ve ilamda gösterilen adres olduğunu, dosya borçlusunun ... tabelası altında faaliyetlerine devam ettiğini, istihkak iddiacısı davalı ile borçlunun telefonlarının dahi aynı olduğunu, istihkak iddiasının kötüniyetli olduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile davalının istihkak iddiasının ortadan kaldırılarak haczin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; MK.8 ve 48. maddesi uyarınca gerçek ve tüzel kişilerin takipte taraf olabileceği, takipte borçlu olarak gözüken "...." unvanın gerçek veya tüzel kişiye işaret etmediği, bu neden ile ortada geçerli bir takip ve haciz işlemi bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dosya üzerinden karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup olayların hukuki nitelendirmesini kendisi yapar.
Davacı alacaklı, dava dilekçesinde dosya borçlusunun ... tabelası altında faaliyetlerine devam ettiğini, istihkak iddiacısı davalı ile borçlunun telefonlarının dahi aynı olduğunu, istihkak iddiasının kötüniyetli olduğunu iddia ederek 3. kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir. Alacaklının başvurusu açıklanan bu şekliyle açıkça istihkak davası niteliğindedir.
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, öncellikle davacının istemini istihkak davası olarak vasıflandırarak duruşma açmak suretiyle, yargılamayı istihkak prosedürüne göre sürdürmek, tarafların delillerini toplayıp varsa noksan harcı tamamlattırdıktan sonra sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu sebeple yanlış hukuki tavsif ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Ayrıca,
İstihkak davasına konu icra takip dosyası ile takibin dayanağı olan Tüketici Mahkemesi"nin 2012-1570 Esas, 2014-250 Karar sayılı ilamında da davalı olarak gösterilen “...”in tüzel kişiliğe sahip olup olmadığının belirtilen icra takip dosyası ve ilam dosyasından ve ticaret sicilinden araştırılarak bu ad altında bir ticari işletmenin bulunup bulunmadığı, gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılan bir işletme adının veya bir adi ortaklığın olup olmadığı belirlendikten sonra, davanın da bir istihkak davası olduğu gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.