13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/9347 Karar No: 2017/12853 Karar Tarihi: 19.12.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9347 Esas 2017/12853 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2017/9347 E. , 2017/12853 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalı kurum ile 15.12.2003 tarihinden itibaren geçerli olma üzere avukatlık sözleşmesi imzalandığını ve 01.01.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeni bir sözleşme imzalandığını, imzalanan sözleşme gereğince üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getiriliyor olmasına rağmen ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/263 Es sayılı dosyanın başka avukat tarafından takip edildiğini ve kurum tarafından savunmasının istenildiğini ve sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, yapılan feshin sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek doğmuş ve doğacak tüm talep hakları saklı kalmak kaydıyla avukatlık hizmet sözleşmesinin geçersiz nedene dayanılarak feshedildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 03.11.2011 tarihli celsede davacıya 6100 sayılı HMK.’nın 120/2. maddesi gereğince muhtemel avans giderleri olarak 500 TL avans yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava 21.08.2006 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"nda gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 114/g maddesinde ise, gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK’nun harç ve avans ödenmesi başlıklı 120/2. maddesinde avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlemesine yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun delil ikamesi için avans başlıklı 324 maddesinde ise, taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, verilen kesin sürede yatırılmadığı takdirde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nun 448.maddesine göre: “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” düzenlemesi yer verilmiş olup, anılan düzenlemeye göre, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir. Somut olayda, davanın 1086 sayılı HUMK zamanında açılmış bulunması ve olayda dilekçelerin teati aşamasının geçilip, tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece HMK’nun 324 maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözden kaçırılarak, yazılı şekilde gider avansı istenmesi ve verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığından bahisle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.