3. Hukuk Dairesi 2016/12326 E. , 2018/3544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 13.09.2011 tarihinde davalı şirkete ... no ile elektrik abonesi olduğunu, o tarihten itibaren tüm elektrik borçlarını ödediğini, davalının ise kaçak elektrik kullandığını iddia ederek Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu ve 13.000,00 TL para cezası ödemesi gerektiğini bildirdiğini, ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, ancak davalı tarafın faizi ile birlikte kendisinden 15.630,00 TL tahsil ettiğini belirterek, haksız olarak tahsil edilen bu bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı hakkında ceza soruşturmasında takipsizlik kararı verilmesinin hukuk mahkemesini bağlamayacağını, davacının arızalı sayaçtan hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının tutanak ile sabit olduğunu, mevzuata uygun tahakkuk yapıldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 9.134,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacağa dava tarihinden yasal faiz işletilmesine, davacının faizin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren başlatılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı ... Kararının 1/B maddesinde kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda esas alınacak süreler belirlenmiştir. Buna göre;
“1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.
Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.”
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; davacı kurum yetkilileri tarafından yapılan denetimler neticesinde 16.06.2012 tarih ve 1303 nolu kaçak tespit tutanağı tanzim edildiği, tutanak ile " sayaca herhangi bir bağlantı yapılmadan ... ’a ait olan arızalı sayaç üzerinden bağlantı almak suretiyle enerji kullanıldığının" tespit edildiği; bu tutanağa istinaden 90 gün kaçak tahakkuku ve 153 ek tahakkuk (eksik tüketim) yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 90 gün kaçak elektrik kullanım hesabı yapılmış, davacı tarafından 90 günlük süre dışında elektrik kullanımının söz konusu olmaması sebebiyle ek tahakkuk (eksik tüketim) hesabı yapılmamıştır. Ancak dosya içerisinde bulunan ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/16262 sayılı soruşturma dosyasında davacının (şüpheli) 07.11.2012 tarihli “ben zaten 10-15 dönümlük kayısı bahçemi 4 aylık sulamakta kullanıyorum” şeklinde ifadesi bulunmaktadır. Davalı vekili de bu beyanı ileri sürerek bilirkişi raporuna itiraz etmiş, bilirkişi ise ek raporunda kök rapordaki kanaatini tekrarlamıştır.
6100 sayılı HMK"nun 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur.
Aynı Kanunun 281. maddesinde ise, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bu itibarla, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üçlü uzman bilirkişi heyetine verilmesi, bilirkişi heyetinden davacının soruşturma dosyasındaki ifadesinde 4 ay sulama yaptığını beyan ettiği ve bu beyanının kendisini bağlayacağı göz önünde bulundurularak, davalı kurumun 90 gün kaçak elektrik bedeline ek olarak davacı taraftan isteyebileceği kaçak ek tahakkuk bedelinin de Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre hesaplanıp, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.