19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9912 Karar No: 2016/3107 Karar Tarihi: 25.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9912 Esas 2016/3107 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirketin, kamu bankalarının Euro üzerinden açılan vadeli döviz tevdiat hesaplarına uygulanacak azami faiz oranını dikkate alınmadığını iddia ederek açtığı menfi tespit davası reddedilmiştir. Ancak mahkeme, hüküm ile gerekçe arasındaki çelişki nedeniyle kararın bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak ise 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi ve HUMK’un 381. ve 388. (HMK’nın 294 ve 297) maddesi belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/9912 E. , 2016/3107 K. "İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : ...Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 26/03/2015 NUMARASI : 2014/429-2015/144
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket yetkili temsilcisi ... ve davacı vek. Av. ..., davalılardan ... vek. Av. ... ile davalılardan ... vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve şirket yetkili temsilcisinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR- Mahkemece, “3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi gereğince; kamu bankalarınca Euro üzerinden açılan 1 yıla kadar vadeli döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranı dikkate alınması gerekirken sehven bankalarca Euro üzerinden açılan döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranı dikkate alınmış ve talep edilen 5.054,79.-Euro, hesaplanan 5.178,08.-TL"den az olduğundan taleple bağlılık kuralı gereğince dava faiz oranı yönünden de reddedilmiştir. Oysa mahkemece "talep edilen 5.054,79 Euro faiz alacağı ile ilgili olarak davanın kısmen kabulüyle 1.602,74.-TL faiz alacağı bakımından davacının borçlu olmadığının tespitine" karar vermek gerekirdi.” şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de hüküm fıkrasında “davanın reddine” karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle HUMK’un 381. ve 388. (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücret davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.