Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/801
Karar No: 2014/375

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/801 Esas 2014/375 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/801 E.  ,  2014/375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/09/2012
    NUMARASI : 2012/286 E-2012/196 K.

    Taraflar arasındaki “el atmanın önlenmesi, yıkım” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi"nce davanın kabulüne dair verilen 25.03.2011 gün ve 2008/72 E- 2011/52 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesi 02.04.2012 gün ve 2012/1344 E-2012/3809 K. sayılı ilamı ile;
    (...Dava, çaplı taşınmazda elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, kısa kararda, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile; gerekçeli kararda ise, yalnızca el atmanın önlenmesine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, tarafların tüm delilleri toplanıp tetkik edildikten ve HUMK."nun 376.maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı yasanın 388.maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389.maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne varki, uygulamada söz konusu yasanın 381.maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde, HUMK."nun 389.maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur.
    Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l.maddesi ve HUMK."nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Somut olayda, değinilen ilke ve yasa hükümleri göz ardı edilerek kısa kararda, el atmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verildiği halde; gerekçeli kararda yalnızca el atmanın önlenmesine hükmedilmesi suretiyle kısa karara çelişkili biçimde gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, 10.04.1992 gün,1992/7 Esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
    Davacı yan, dava dilekçesinde maliki olduğu 1617 parsel nolu taşınmazda bulunan binasına, komşu 1616 parselde davalı tarafından inşaa edilen yapı nedeniyle, yaklaşma mesafesine uyulmayarak ve pencerelerinin ışık almasına engel olunmak suretiyle tecavüz edildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve inşaatın yıkılmasını istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiştir.
    Davalı yanın temyizi üzerine Özel Daire yukarıya metni aynen alınan ilam ile hükmü bozmuş; yerel mahkeme önceki kararda direnmiştir. Direnme kararını temyize davalı vekili getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, Mahkemece kurulan hükümde, kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı yanın dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarından davanın konusunun el atmanın önlenmesi ve yıkıma ilişkin olduğu, ecrimisil isteminin bulunmadığı, mahkemece gerek kısa kararda, gerekse gerekçeli kararda el atmanın önlenmesi ve yıkıma karar verildiği, ecrimile ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde kısa kararla gerekçeli karar çelişki bulunmadığından verilen karar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297.maddesine (mülga 1086 sayılı HUMK"nun m.388) aykırı olmayıp, Yerel Mahkemenin direnme kararı yerindedir.
    Ne var ki, işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekmiştir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, direnme uygun olup, davalı vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 1.HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi