3. Hukuk Dairesi 2016/12360 E. , 2018/3541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; sanayi sitesinde esnaf olduğunu, 21/07/2014 tarihinde kiraladığı iş yerinde elektrik aboneliği yaptırdığını, davalı kurum tarafından gönderilen ilk faturada kendisinden önceki kaçak kullanımın faturaya eklendiğini ve kendisinden aboneliği ve kullanımı olmadığı dönem için elektrik parası tahsil edildiği beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.500,00 TL’nin davalıdan faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiş; 24.11.2015 tarihli dilekçesi ile talebini 4.490,50 TL’ye çıkartmıştır.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının kendisine ait olmayan elektrik borcunu üstlenerek ödediği ve ödenen elektrik borcuna istinaden de istirdat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 4.490,50.- TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dava, ödenen borcun başkasına ait olması sebebiyle istirdatı istemine ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınması gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu aboneliğin ticarethane aboneliğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle; davacının 6502 sayılı yasa kapsamında, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olmadığı açık olup, davacı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir.
Hal böyle olunca; davaya, genel hükümlere göre, Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla bakılması gerekirken; Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenlerine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.