17. Ceza Dairesi 2019/12649 E. , 2019/15142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle,başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ..."ye yapılan ilk tebligatta sözlü bilgi alınıp haber verilen komşunun kim olduğunun yazılmadığı, haber verilen komşunun imzasının olmadığı ve imzadan çekinmiş ise bu durumun belirtilmediği, bu yönden yapılan ilk tebliğ işleminin geçersiz olduğu, yapılan ikinci tebligatta ise; mahkemenin gerekçeli kararının sanığın duruşmada beyan ettiği ve aynı zamanda MERNİS olan adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre usulsüz tebligatın yapılmış olduğunun anlaşılması karşısında; sanık ... müdafiinin temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğunun kabulüyle yapılan incelemede:
1-Sanığın mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanığın hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK"nun 142/2-h maddesinin, 22/06/2014 olan suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmadığı, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından lehine olan ve eylemine uyan TCK"nun 142/1-b maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, aynı Yasa"nın 142/2-h maddesi ile uygulama yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
2-Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve lehe olan 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi uyarınca "Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte birine kadar artırılır." hükmü gözetilmeden, yazılı şekilde ½ oranında arttırım yapılması,
3-Sanığın iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu için, bu suçtan dolayı karşılanması gereken maddi bir zararın bulunmayışı, suç tarihinde sabıkasız olması, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesi, bu suçtan verilen cezanın ertelenmesi ve mahkemenin 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinin uygulanmamasını gerekçelendirmeyerek hüküm kurduğunun anlaşılması,
4-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu için, 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesi ile belirlenen denetim süresinin belirlenen ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
5-Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 02.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.