Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/15681 Esas 2019/7509 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15681
Karar No: 2019/7509
Karar Tarihi: 13.06.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/15681 Esas 2019/7509 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı oldukları araç ile davacıların desteği yayaya çarpması sonucu vefat ettiği gerekçesiyle tazminat talebinde bulundu. Mahkeme, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verdi ve davacılara toplamda 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Ancak Yargıtay, manevi tazminatın miktarının hakkaniyete uygun olmadığı görüşünde ve kararı bozdu. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine belirleyeceği para tutarının, adaletle örtüşmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, manevi tazminatın miktarının belirlenirken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı gibi özelliklerin dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Kanun maddesi, manevi tazminatın nasıl belirleneceği hakkında açıklayıcı bilgi vermektedir.
17. Hukuk Dairesi         2016/15681 E.  ,  2019/7509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili,davalıların sürücüsü, maliki, trafik sigortacısı olduğu araç ile davacıların desteği yayaya çarpması sonucunda vefat ettiğini belirterek, fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla, davacı desteğin eşi ve çocukları için 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 100,00 TL cenaze ve defin giderinin davalılardan, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... hariç davalılardan alınarak davacılara verilmesi talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kısmen kabulü ile;davacı ... "ın kendi adına asaleten çocukları ... ve ... adına velayeten açmış olduğu davasının takip etmediğinden ve davasının 09/06/2015 tarihli celsede işlemden kaldırıldığından ve yenilenmediğinden 10/09/2015 tarihi itibariyle davasının açılmamış sayılmasına, davacı ... ve ... vekilinin cenaze ve defin masraflarına ilişkin davasından feragat ettiğinden reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın 18/09/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,Davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın 18/09/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... ve ... tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 512,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.