16. Hukuk Dairesi 2017/3513 E. , 2018/1216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 285 ada 6 parsel sayılı 250,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve üzerindeki tek katlı yığma binanın ...’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla ... adına tespit ve tescil edildikten sonra 10.03.2014 tarihinde hükmen taşınmaz üzerindeki 4 katlı binanın davalılar ... ’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi tapunun beyanlar hanesine yazılmıştır. Davacılar ... ve ..., taşınmaz üzerindeki 4 adet dairenin kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptaline, taşınmaz üzerinde bulunan binanın 1/2’sine tekabül eden 4 dairede davacılar ...ile davalılar...ve ...’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Hakim, çekişmeli taşınmaz hakkında infazı kabil, infaz sırasında tereddüde yol açmayacak şekilde hüküm kurmak zorundadır. Mahkemece verilen hükümde, 8 daireden oluşan çekişmeli taşınmaz üzerindeki binanın yarısına tekabül eden 4 dairenin davacıların kullanımında olduğuna dair şerh verilmesine karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binada kaç numaralı dairenin hangi davacının tasarrufunda bulunduğu belirtilmemiş olup karar bu haliyle çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli değildir. Hal böyle olunca; teknik bilirkişinin raporunda belirtildiği gibi hangi dairenin kim tarafından kullanıldığı gösterilmek suretiyle tapu sicili oluşturmaya elverişli bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde kullanıcı şerhi tesis edilerek infazı kabil olmayacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 23.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.