Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3609
Karar No: 2020/717
Karar Tarihi: 23.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3609 Esas 2020/717 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3609 E.  ,  2020/717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 24/03/2016 gün ve 2015/843-2016/225 sayılı kararı onayan Daire"nin 14/03/2018 gün ve 2016/9451 - 2018/1978 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, ... terekesine İdare Memuru atandığını, müteveffa ..."in 01.07.2000 tarihinde vefatı üzerine müteveffanın davalı banka nezdindeki hesaplarına başlangıçta el koymuş olup, daha sonra yetkisizlik kararı vermiş olan ...4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/11 Tereke sayılı dosyasından tedbir konulması istendiğini, davalı banka tarafından ilgili hesaplar üzerine istenen tedbirin koyulduğunun ...4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/11 tereke sayılı dosyasına bildirildiğini, tedbire rağmen davalı banka tarafından 04.08.2000 tarihinde mirasçılara ödendiğini, davalı bankaya ihtar çekilmesi üzerine davalı banka tarafından Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/216-2005/463 karar sayılı dosyasından, müteveffa ..."in mirasçıları ..., ... ve ... aleyhine toplam 623.960,80 USD"nin işlemiş faizi ile birlikte tahsili için dava açıldığını, mahkemece davanın kabul edildiğini, kararın taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 2006/4215-2007/12652 sayılı kararı ile bozulduğunu, ancak bu aşamadan sonra davanın, Akbank, ...Şube Müdürlüğü tarafından takip edilmediğini, ayrıca ...13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2002/366-2005/476 sayılı dosyasından, banka çalışanları aleyhine açılan dava da sanıkların müsnet suçtan beraatlarına karar verildiğini ileri sürerek müteveffa ..."in, davalı nezdinde bulunan hesaplarının üzerlerine tereke dosyasından tedbir koyulmuş olmasına rağmen, mirasçı ..., ... ve ..."e ödenmiş olan toplam 623.960,80 USD"nin ödeme tarihi olan 04.08.2000"den itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
    Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38.50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23/01/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava, murise ait mevduatın, bu konuda va’zedilmiş ihtiyati tedbir kararının varlığına rağmen, davalı banka tarafından murisin yasal mirasçılarına ödenmesi nedeniyle, davacı terekeye iadesi zımnında davalıdan tahsiline ilişkindir.
    Mahkemece, yukarda yazılı gerekçe ile, davalı bankanın zamanaşımı def’i reddedile-rek davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı yanca temyizi üzerine, karar, Dairemizce oyçokluğu ile onanmıştır.
    Yerel mahkemenin, davalı yanın zamanaşımı def’inin reddine ilişkin kararının gerek-çesi yerinde değildir. Gerçekten de, dava haksız fiile dayalı bir tazminat davası niteliğinde olmayıp, murisin ölümüyle Tereke Hakimliğince el konulan terekeye dahil olan davalı bankada üç ayrı hesapta mevcut bulunan mevduatın, murise teb’an, mevduat sözleşmesine dayalı olarak tahsili istemi niteliğindedir. Davanın bu niteliği gereği, 818 sayılı TBK’nın 125. maddesi uyarınca, 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olan işbu davada, zamanaşımı başlangıcının, aynı kanunun 128. maddesi uyarınca, mevduatın Tereke Hakimliğince davalı bankadan talep edildiği 2.2.2001 tarihinden başlatılması gerekir. İşbu dava bakımından zamanaşımı başlangıcının, davanın yanlış nitelendirilmesine dayalı olarak 818 sayılı TBK’nın 60. maddesine dayalı olarak tayin edilmesi, bu bağlamda, zamanaşımının terekeye idare memuru atama tarihinden başlatılması yerinde olmamıştır. Öte yandan, davanın niteliği gereği zamanaşımının 5411 sayılı Kanun’un 62. maddesine dayandırılması yerinde olmayacağı gibi, mahkemece benimsendiği biçimiyle, terekenin borçlarının tasfiyesine yönelik olmakla davayla ilgisi bulunmayan TMK’nın 625. maddesine dayalı olarak zamanaşımının işlememesinden de söz edilemez.
    Yukarda açıklanan hususlara, Dairemizin onama ilamına ekli karşıoyda, kısmen dahi olsa, değinildiği görülmektedir. Eldeki dava, zamanaşımının başladığı 2.2.2001 tarihinden itibaren 10 yıllık süreden sonra, 7.12.2011 tarihinde açılmış olmakla zamanaşımına uğramış addolunabilir. Ancak, dosya kapsamı ile anlaşıldığı üzere, davalı banka, işbu dava konusu mevduata konu paranın ödendiği ilgili şahıslardan tahsili için 2001 yılında dava açmış, süreçte mahkemece hataen ödenen paranın faiziyle bankaya iadesi yolunda hüküm kurulmuştur. Bu durumda, 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesi gözetildiğinde, davalı bankanın, işbu davada kendisi açısından kanundan kaynaklanan bir hak niteliğindeki zamanaşımı def’inde bulunmasının dürüstçe bir davranış olmadığı ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağını söylemek gerekir. Yerel mahkemenin zamanaşımı def’ini bu nedenle reddi gerekirken, olaya uygun düşmeyen gerekçeyle reddetmesi ancak sonucu itibariyle yerinde olup, mahkeme gerekçesine itibar eden onama kararının kaldırılarak değişik gerekçeyle onama kararı verilmesi gerektiği kanısındayım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi