13. Hukuk Dairesi 2016/3830 E. , 2017/12794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılarla grup bazlı gelir getirici desteklerin finasmanına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında ... üretimi ve pazarlama alt projesinden kaynaklanan ödemelerin bir kısmının ödenmemesi üzerine yapılan ihtara sonuç alınamaması nedeniyle bakiye kalan alacağın tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/15 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalıların ... İcra Müdürlüğünün 2013/15 Esas sayılı takip dosyasındaki takip miktarının 41.610,00 TL"lik asıl alacak kısmına yaptıkları itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.
Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın, kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, hükmün sonuç kısmında ise, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerektiği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, tefhim edilen kısa kararda; ‘’ davalıların ... İcra Müdürlüğünün 2013/15 Esas sayılı takip dosyasındaki takip miktarının 41.610,00 TL"lik asıl alacak kısmına yaptıkları itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağın %20" sine tekabül eden 8.322,00 TL icra inkar tazminatının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,’’ karar verilmiş iken, gerekçeli kararın gerekçe kısmında; ‘’davanın kısmın kabulüne, takibin 13.000,00 TL üzerinden devamına, alacak miktarı likit olduğundan İİK 67/2. Maddesi gereğince davalıların alacağın % 20 sine tekabül eden 2.600,00 TL icra inkar tazminatı ile mahkumiyetlerine karar verildiği’’ belirtilmiştir. Bu nedenle, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki oluşturulması, HMK 297/son madde ve fıkrası gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 1.037,18 TL harcın istek halinde davalılara, 326,59 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.