11. Ceza Dairesi 2016/5923 E. , 2018/5910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında “2007, 2008, 2009 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından açılan kamu davasında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2-Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
3-Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
4- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a)Faturaları düzenleyen mükelleflere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin getirtilmesi; faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli mal girişi, stoku veya üretimi olup olmadığının araştırılması,
b) Daha sonra, faturaları düzenleyen mükellefler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
5- UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede; sanık hakkında aynı mükellefiyet dolayısıyla, Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/887-2014/436 E.-K. sayılı dosyasında yapılan yargılamada 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan, Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1330-2015/1297 E.-K. sayılı dosyasında yapılan yargılamada 2009, 2010 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulduğu ve her iki dosyanın da temyiz inceleme sırası beklediğinin anlaşılması karşısında; sanığın aynı takvim yılında başka mükelleflerden de temin ettiği sahte faturaları kullandığına ilişkin tespitin, yeni bir suçu oluşturmayıp, zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği cihetle, mükerrer yargılama yapılmaması ve fiillerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından; söz konusu dosyaların duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, mükerrer dava açılıp açılmadığının veya sanığın fiillerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
6- Kabule göre;
a) Her takvim yılı içinde kullanılan faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Sahte fatura kullanma suçunda suç tarihinin sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiye göre sunulması gereken son beyanname tarihi olduğu cihetle; suça konu faturaların ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanılmasına göre, suç tarihlerinin 25.01.2008, 25.12.2008, 25.01.2010 ve 25.04.2011 olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 13.11.2012 olarak yanlış gösterilmesi,
c) 2007 takvim yılına ilişkin olarak kurulan hükümde; uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası nazara alınarak 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) 2008, 2009 ve 2011 takvim yıllarına ilişkin kurulan hükümlerde; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140-2015/85 E.-K. sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 27.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.