11. Hukuk Dairesi 2016/12154 E. , 2018/5761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen .../03/2016 tarih ve 2009/702-2016/212 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 11.09.2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av,...... davalılar..... Menkul Değerler A.Ş. vekili Av. .... ..., ... vekili Av. ..., ... vekili Av. ... ... ile ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalılardan ..."yu portföy yönetimini yapmak üzere vekil tayin ettiğini, ..."nun davacı adına.... Menkul Değerler A.Ş."nin ... şubesi kanalıyla işlemler yaptığını, davalılar ... ile davalı şirket çalışanları ... ve ..."ın aralarında geçen telefon görüşmelerinin çözümünden, davacının bilgisi ve talimatı dışında global alım ve satımların yapıldığının, zarar edildiğinin bilinmesine rağmen hesaplardan borsaya 1 milyon TL"nin daha aktarıldığının, değiştirilebilir ekstrelerin düzenlenerek davacının aldatıldığının anlaşıldığını, talimat olmadan ya da usulüne uygun talimat olmadan sadece 02/07/2008 tarihinde davacıyı .... Bankası Hisse Senedi işlemlerinde 221.135,71 TL ve daha sonra da 387.260,86 TL zarara uğrattıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ....000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 442.568 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davalı şirket ile davacı arasında “Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım ve Repo-Ters Repo İşlemleri, Faks Cihazıyla Gönderilecek Müşteri Talimatları ile İlgili Uygulama ve Uzaktan Erişim Kanalları Sözleşmesi”nin imzalandığını, yapılan tüm işlemlerin sözleşme ve yasalara uygun olarak davacı vekilinin talimatı ile gerçekleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekilleri, davacının davalı ..."ya vekalet verdiğini, tüm hisse senedi alım ve satımının ..."nun yazılı ve sözlü talimatları üzerine gerçekleştirildiğini, davacının herhangi bir bilgi talebinde bulunmadığını, müşteri adresine gönderilmekte olan ekstrelerin ... tarafından verilen yazılı talimat üzerine Genel Müdürlükçe iptal edildiğini, davalılara sorumluluk yüklenemeyeceğini savunmuşlardır.
Davalı ... vekili, 03/.../2006 – .../09/2008 tarihleri arasında davacının ortağı olduğu şirketlerde, şirketlerin finansal ve iş konularıyla ilgili diğer iş geliştirme işlerinde hizmet akdi ile çalıştığını, ağır iş yüküne ve yatırım uzmanı olmadığı beyanına karşın davacı tarafından ayrıca “portföy işlemlerini talimatları doğrultusunda vekaleten yapması konusunda” vekil tayin ettiğini, davalının davacıdan aldığı talimatları banka ve aracı kurumlara ilettiğini, işlerini davacı gözetiminde yaptığını ve günlük olarak raporladığını, aracı kurumun portföyü kârda gösterdiği raporun müvekkiline e-mail ile geldiğini, bu raporun “bilgileri değiştirilmeden” davacıya verildiğini, tüm işlemlerin davacının bilgisi dahilinde ve talimatı çerçevesinde yapıldığını, mvekkilinin aracı kurumdan değiştirilebilir ekstre talebinin PDF formatmdaki ekstrelerin Excel formatında gönderilmesi isteminden ibaret olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 27/05/2008 tarihine kadar davacının geniş yetkili vekaletname ile davalı ... Yatırım Menkul Değ. A.Ş."de vekil olarak işlem yaptırma yetkisine sahip kıldığı elemanı davalı ..."nun verdiği talimatlar ile borsada işlem yaptırdığı, borsa işlemlerinin kararı yatırımcısının verdiği ve sonucuna yatırımcısının katlandığı işlemlerden olduğu, siyasal, ekonomik yada konjoktürel nedenlerle hisse senetlerinin fiyatlarının değişebileceği, işlemlerde yatırımcının bilgisi, rızası ve onayı olduğu sürece sorumluluğun tamamiyle yatırımcıya ait olacağı, dolayısıyla davacının tüm hesaplar üzerinden her türlü menkul kıymet alım satım işlemi yapmaya, hesap özetleri ve ekstrelerini talep hakkından feragat ederek aracı kurum veya şubelerinden kendisi adına talimatlar vermeye yetkili kıldığı davalı ... aracılığıyla yapılan tüm işlemlerin sorumluluğuna katlanması gerektiği, davalıların 27/05/2008 tarihine kadar oluştuğu bildirilen zararlardan sorumlu bulunmadıkları, ancak 27/05/2008 tarihinde davacının talebi olmaksızın ve yasayla tanımlanmış görev olmamasına rağmen davacıyı yanıltır şekilde aslında davacı portföyünün 495.221 TL zararda olmasına rağmen 440.228 TL kârda imiş gibi gönderilen e-posta mesajı ile aracı kurumun davacıyı yanıltan bilgi verdiği, aracı kurum çalışanları davalılar ... ve ..."ın diğer davalı ... ile birlikte zararı kâr gibi göstererek davacıyı yanılttıkları ve borsada kalmasına, zararının artmasına neden oldukları, dolayısıyla davalı ..."nun vekil olarak yaptığı iş nedeniyle özenli ve sadakatli davranması gerektiği ve mevcut olayla gerekli sadakat ve özeni göstermemekle, 27/05/2008 tarihinden sonra oluşan portföy zararından sorumlu olduğu, diğer davalılar ... ve ..."ın ....i Menkul Değerler A.Ş. çalışanları olup, davacının zararına rağmen kâr varmış gibi göstermeleri sebebiyle oluşan zarardan sorumlu oldukları, davalı ...nin de adam çalıştıran sıfatıyla, çalışanlarının eylem ve kusurlarından sorumlu olduğu, böylece davalıların 27/05/2008 tarihi sonrasında oluşan zarardan sorumlu oldukları, davacının tam yetki verdiği davalı ..."nun davalı kurum nezdinde yapılan menkul kıymet alım-satımından doğan portföy zararından, ... 20/.... (6102 sayılı Yasa"nın 18/....maddesi) maddesi hükmüne uygun şekilde basiretli bir tacir gibi davranmaması, menkul alım-satımını izlememesi, vekil olarak atadığı davalıyı seçerken basiretli davranmaması,
işlemlerin denetlenmesine imkan tanıyacak şekilde bilgilendirme ve denetleme aracını istememesi sebebiyle müterafik kusurunun bulunduğu, tüm davalıların 27/05/2008 tarihinden sonra oluşan zararın %50"sinden sorumlu oldukları gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 194.707,50 TL"den ....000,00 TL"nin dava tarihinden, 184.707,50 TL"nin ıslah tarihi 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, davacının bilgisi ve talimatı dışında yapılan işlemler ile davacı portföyünün zararda olmasına rağmen kârdaymış gibi gösterilen e-posta gönderimi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava konusu edilen eylemler nedeniyle davalılar ..., ... ve ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununa muhalefet suçları nedeniyle ... .... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/04/2012 tarihli 2010/864 Esas 2012/548 Karar sayılı dosyasıyla yapılan yargılama sonucunda sanıkların üzerlerine atılı güveni kötüye kullanma, sahtecilik, 2499 sayılı Yasa"ya muhalefet ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri yolunda kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden, müsnet suçların yasada tanımlanan öğeleri oluşmadığından tüm sanıkların yüklenen tüm suçlardan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir. İlgi ceza mahkemesi kararı ise Yargıtay .... Ceza Dairesinin 16/03/2016 günlü ilamıyla gerekçe eklenerek onanmıştır. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanununun 53. maddesi) uyarınca ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı açık ise de ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir (Yargıtay HGK. 09.04.2014 tarih, 2013/4-1008 E. 2014/490 K. sayılı ilamı). Yine zamanaşımı def’i değerlendirilirken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 72. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 60. maddesinde) yer alan “tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” hükmünün nazara alınması gerekecektir. Bu bakımdan mahkemece, anılan ceza mahkemesi dosyası getirtilerek, ceza dosyasındaki kabul şeklinin belirlenmesi, davacı ile davalı ... arasında vekalet sözleşmesinin, davacı ile davalı ...Ş. arasında Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım ve Repo-Ters Repo İşlemleri, Faks Cihazıyla Gönderilecek Müşteri Talimatları ile İlgili Uygulama ve Uzaktan Erişim Kanalları Sözleşmesinin bulunduğu, diğer davalıların da davalı ...Ş."nin çalışanları olduğu gözetilerek zamanaşımı sürelerinin belirlenmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 72. maddesinin (818 sayılı Borçlar Kanununun 60. maddesinin) zamanaşımı def’ilerinin değerlendirilmesinde uygulanıp uygulanamayacağının tespiti, ceza mahkemesi kararının işbu davaya etkisinin tartışılması, bilirkişi raporlarında ceza dosyasında yer alan belirlemelere atıflar bulunduğu gözetilerek ceza dosyasındaki tespit ve delillerin değerlendirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
...-Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınıp yek diğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 27/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.