Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12291
Karar No: 2018/5760
Karar Tarihi: 27.09.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12291 Esas 2018/5760 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, davalının borcuna karşılık keşide ettiği 150.000 USD bedelli senedi ciro ederek davacıya verdiğini ancak ödenmediğini ve tahsilini talep ettiğini söylüyor. Davalı vekili ise takibin iptal edildiği için davacının müracaat hakkını kaybettiğini ve alacak hakkının da kanıtlanması gerektiğini savunuyor. Mahkeme ise davacının kamilen ıslah ettiği davada zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın reddine karar veriyor. Ancak Yargıtay, davacının dava konusu senedi aldığı tarihte zaman aşımını başlattığına dair karar vererek mahkeme kararını bozuyor. Kanun maddeleri: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/4 ve 392, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147/5.
11. Hukuk Dairesi         2016/12291 E.  ,  2018/5760 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../05/2016 tarih ve 2016/181-2016/278 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen .../09/2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ...... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkiline olan borcuna karşılık yasal hamili bulunduğu keşidecisi ve borçlusu dava dışı kardeşi ... olan .../02/2008 vadeli 150.000 USD bedelli senedi ciro ederek davacıya verdiğini, gününde ödenmeyen senedin protesto edilmeden takibe konulduğunu, davalının itirazı üzerine takibin iptal edildiğini, borcu doğuran senedin geçerliliğini koruduğunu ve borcun ortadan kalkmadığını ileri sürerek, senet bedeli olan 150.000 USD"nin vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de davaya konu bononun düzenlenmesine neden olan taraflar arasındaki temel ilişkinin davalının müvekkili adına vekaleten üçüncü kişilere yaptığı taşınmaz satış işlemi olduğunu iddia etmiştir.
    Davalı vekili, takibin iptaline ilişkin icra hukuk mahkemesi kararının kesinleştiğini, süresinde ödememe protestosu keşide etmediğinden ..."nın 642. maddesi hükmüne göre davacının müvekkiline karşı müracaat hakkını kaybettiğini, bono dışında bir hakkının bulunduğunu alacaklının kanıtlaması gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında davaya konu borcun doğumuna sebebiyet verecek hiçbir akdi ilişkinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davasını kamilen ıslah etmiş olduğu, söz konusu kamilen ıslah dilekçesine süresinde davalı yanın zaman aşımı definde bulunduğu, senedin vade tarihinin .../02/2008 olduğu, davanın kamilen ıslah edildiği .../01/2012 tarihi itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunun 392. maddesine dayalı olduğu anlaşılan davada 818 sayılı Borçlar Kanunun 114. maddesi nedeni ile 818 sayılı Borçlar Kanunun 126/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçirilmiş olduğu, 6098 sayılı TBK "nın 147/5. maddesinde de aynı sürenin kabul edildiği gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacı vekilinin .../01/2012 tarihli dilekçesi içeriği de gözetildiğinde, zaman itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı BK"nın 392. maddesine dayalı olarak ikame edilmiş vekilin hesap verme yükümlülüğünden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, .../01/2008 keşide, .../02/2008 ödeme tarihli, 150.000 USD bedelli bononun keşidesinin .... olduğu, davalı lehtar ... tarafından davacıya ciro edildiği; senet protesto edilmeden takibe konulduğu için davalının itirazı üzerine takibin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesiyle, davalının davacıya olan borcuna karşılık söz konusu senedi davacıya verdiği, borcun nedeni ortadan kalkmadığı gibi senet bedeli ödenmediğinden alacak hakkının devam ettiği ileri sürülerek senet bedeli olan 150.000 USD nin faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş, cevaba cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki temel ilişkinin taşınmaz satışına dayandığı, senedin davacıya ait taşınmazların satışından doğan alacak nedeniyle düzenlendiği, tapuda gösterilen bedelin alıcı tarafından davacıya ödendiği, bakiyesi için de dava konusu senedin verildiği açıklanmıştır. 16/.../2011 tarihli dilekçe ile davacı vekilince, davalının davacıya ait taşınmazları davacı adına vekaleten üçüncü kişilere sattığı, aldığı satış bedelinin bakiyesi karşılığında dava konusu bonoyu davacıya verdiği ifade edilerek ibraz edilen vekaletname suretinin taraflar arasındaki temel hukuki ilişki olan vekalet ilişkisinin delili olduğu bildirilmiştir. Ardından ibraz edilen .../01/2012 tarihli davanın konusunun ve dayanağının açıklanmasına yönelik ıslah talebi olduğu bildirilen dilekçe ile, taraflar arasındaki borç doğurucu temel hukuki ilişkinin davalının düzenlenen vekaletnameye dayalı olarak davacıya ait taşınmazların davacı adına vekaleten üçüncü kişilere satışına dair işlem olduğu, dava konusu bononun davalı yanca satış bedelinden kalan 150.000 USD tutarındaki alacağın davacıya ödenmesi amacıyla davalı tarafından imza ve ciro edilerek davacıya verildiği, huzurdaki davanın bonoda yazılı olan bu alacağın tahsiline yönelik olduğu söylenmiş, davacı asilin duruşmadaki beyanları ile .../05/2012, .../09/2012 ve .../05/2013 tarihli davacı vekilince ibraz edilen dilekçeler nazara alındığında benzer ifadelere yer verildiği görülmüştür. Böylece, dava dilekçesinde dayanılan hukuk sebebin ve/veya talebin .../01/2012 tarihli ıslah dilekçesiyle değiştirildiği kabul edilemeyeceğinden .../01/2012 tarihli dilekçenin davanın kamilen ıslahı mahiyetinde değil, davanın bidayetinde ileri sürülen maddi vakıaların açıklanması niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte .../01/2012 tarihli dilekçenin davanın kamilen ıslahı niteliğinde bulunduğu kabul edilse bile, vekilin hesap verme yükümlülüğünden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olan davada borcun ödenmesi amacıyla verilen bononun vade tarihi .../02/2008 olup belirlenen vade tarihinde alacağın muaccel olduğunun kabulü gerekir. Muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek ve davada uygulanacak olan 818 sayılı Borçlar Kanunun 126/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımı süresi ise takip, dava tarihi ve .../01/2012 tarihli ıslah dilekçesi olduğu bildirilen dilekçe tarihine kadar dolmamış olup, işin esasına girilerek yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden mümeyyiz davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi