23. Hukuk Dairesi 2016/2338 E. , 2017/2472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi ..."ın hissesini hisse devir senedi ile devir aldığını, bu suretle kooperatif üyesi olduğunu, müvekkilinin düzenli olarak aidatlarını ödediğini, davalı kooperatifin 1998 yılında yapılan genel kurulunda fazla yapılan on adet dairenin satışına karar verildiğini, genel kurul kararı uyarınca müvekkili ile davalı arasında 30.10.1999 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre bahçekatı 1 no"lu daireyi, 66 no"lu hissesinden vazgeçerek ve 30,75 TL ödeyerek satın aldığını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen, davalı kooperatifce taahhüt ettiği dava konusu taşınmazın müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde daire bedeli 5.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline, kira kaybı bedeli olarak 1.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının hisse devri sureti ile kooperatif üyesi olduğunu, bu nedenle davacının dava konusu taleplerini hisse devraldığını iddia ettiği şahsa karşı yönelitmesi gerektiğini, ayrıca davacının talep edebileceği hakların zamanaşımına uğradığını, davacının kooperatife karşı ödeme yapma edimini tam olarak yerine getirmediğini, aidat ödeme borcunun kooperatif üyeliğinin asli borcu olduğunu, söz konusu borcunu yerine getirmeyen bir üyenin davalı kooperatiften talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 30.10.1999 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacının kooperatif üyeliğinin sona erdiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki taşınmaz satımına ilişkin sözleşmenin geçerli olmadığı, sözleşme geçersizde olsa taraflar arasında gayrimenkul alımı konusunda akdi ilişki bulunması sebebiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK"nın 146. maddesine göre zamanaşımının 10 yıl olduğu ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.