Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13440
Karar No: 2018/3487
Karar Tarihi: 04.04.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13440 Esas 2018/3487 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/13440 E.  ,  2018/3487 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ..."ın tarımsal sulama aboneliğinden kaynaklanan elektrik borcu nedeniyle aleyhinde ...1. İcra Müdürlüğünün 2009/7979 nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, tebligat aşamasında adı geçenin öldüğünü, bunun üzerine mirasçılarına karşı takibe devam olunduğunu, mirasçılar tarafından terekenin borca batık olduğu ve hükmen reddi gerektiği gerekçesiyle takibe itiraz edildiğini, takibin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalılar; davacının İİK’ 67. ve 68. maddesinde belirtilen süre içerisinde yasal itirazda bulunmadığını alacağın zamanaşımına uğradığını, müteveffa ...’ın ölümü anında terekenin borca batık olduğunu bu nedenle mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile, davalıların ...1. İcra Müdürlüğü"nün 2009/7979 nolu takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu asıl alacak olan 35.796,81 TL"ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Dava, davalıların murisinin elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

    ./..
    -2-



    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605. maddesinin 2. fıkrasında “ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.04.2008 tarih, 2008/332 Esas ve 2008/336 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605.maddesi “B.Ret; I.Ret beyanı; 1.Ret hakkı” başlığı ile düzenlenmiştir. Birinci fıkrası “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmünü içermektedir. Kayıtsız, şartsız red (hakiki red) olup, bu davada uygulama dışındadır. İkinci fıkrası “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir. Bir çok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (TMK.m.599)yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Eğer mirasçı olabilecek kişi sarih irade beyanıyla, ya da Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş ise, zaten yapılabilecek bir işlem kalmamıştır.
    TMK md.610/2 hükmü uyarınca ; ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez.Mirasın hükmen reddinin her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Somut olayda; davalıların murisi ...’ın aleyhine başlatılan icra takibi sırasında 09/11/2009 tarihinde vefat ettiği; mirasçı sıfatıyla davalılar aleyhine icra takibine devam olunduğu, mirasçı- davalıların murisin vefatından önce terekenin borca batık olduğu yolunda itirazda bulundukları görülmüştür.
    Mahkemece; davalıların savunmaları ile alınan tanık beyanlarının aynı doğrultuda oldukları fakat, murisin mal varlığı ile ilgili olarak yapılan araştırmada adına kayıtlı ...... İlçesi ... Köyünde bulunan 209 ve 213 parsel nolu taşınmazlar ile adına kayıtlı araç bulunduğu, yine ..."dan gelen yazı cevabına göre de murisin sigortalı olup, ölümünden sonra eşi ... adına maaş bağlandığı, bu haliyle terekenin borca batık olduğu iddiasının ispatlanamadığı ve davalıların mirası reddettiklerine dair mahkeme ilamı da sunmadıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
    Her ne kadar mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı yolunda araştırma yapılmak üzere ; ..., Tapu Müdürlüğü , Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü vs.) kurum ve kuruluşlara yazılar yazılmış ise de, yapılan araştırma kapsamı ve yazı cevapları hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Bu itibarla; mahkemece, murisin adına tüm bankalarda mevduat ve kredi kaydı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ölüm tarihi esas alınarak, ilgili banka şubelerine yazı yazılması, muris adına tescil edilen araç ve taşınmazların tespiti ile üzerlerinde keşif yapılarak mirasın açıldığı tarihteki değerlerinin tespit edilmesi, muris aleyhine başlatılan eldeki dava konusu dışındaki başkaca icra takipleri ve akıbetlerinin araştırılması ve terekenin durumuna özgü olmak üzere yeniden yaptırılacak sosyal ekonomik durum araştırması neticesi de nazara alınarak alacak ve borçlarının tespiti suretiyle tereke aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi son olarak; müteveffanın ölümünden sonra kendilerine ... tarafından aylık bağlanan davalılar ... ( ...) ve ...’ın hukuki durumlarının da değerlendirilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca, Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunlu olup, davalıların savunmalarının mirasın hükmen reddi def’ine dayalı olması karşısında , vekilleri Av. ...’ye verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından, davalılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılması suretiyle davaya devam olunması gerekirken, mahkemece bahsi edilen eksiklik tamamlanmaksızın yargılamaya devam olunması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi