9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/754 Karar No: 2020/399 Karar Tarihi: 08.06.2020
Tefecilik yapmak - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/754 Esas 2020/399 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında Hazine tarafından tefecilik suçlamasıyla dava açılmıştır. Ancak müşteki olan Hazine, duruşmalara katılmamış ve kamu davasına katılmama isteğinde bulunmamıştır. Bu nedenle sanıkların hükümleri temyiz edilemez hale gelmiştir. Mahkeme, sanık hakkında müştekiye karşı tehdit suçlarından da dava açıldığını ancak bu suçlardan hüküm verilmediğini belirterek, tefecilik suçu yönünden verilen beraat kararının temyiz edilmesine karar vermiştir. Mahkeme, sanığın kazanç elde etmek amacıyla tefecilik yaptığını vergi inceleme raporu, iddialar, icra takip dosyaları ve sanığın beyanı ile tespit etmiştir. Bu nedenle mahkumiyet kararı yerine beraat verilmesi kanuna aykırı bulunmuştur. 5237 sayılı TCK'nın 106/1-1. cümlesi uyarınca tehdit, müştekiye özel durumlarda yapılan açıklamalardan dolayı hukuken zarar verme ya da başka bir yolla müdahale etme anlamına gelirken, 106/1-2. cümlesi uyarınca basit tehdit ise kişinin onur ve saygınlığını zedeleyen sözler veya davranışlarda bulunma anlamına gelmektedir. 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçu, kazanç amaçlı olarak başkasına ödünç para vermek anlamına gelir
9. Ceza Dairesi 2020/754 E. , 2020/399 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Müşteki : Hazine Suç : Tefecilik yapmak
Dosya incelendi; Müşteki Hazinenin duruşma gün ve saatini bildirir iddianame ekli çağrı kağıdının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen duruşmalara katılmadığı ve kamu davasına katılma isteminde bulunmadığı, bu nedenle sanıklar hakkında verilen hükümleri temyize hakkı olmadığı anlaşılmakla, vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin O yer Cumhuriyet savcısının sanıklar yönünden tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 1-Sanık ... hakkında tefecilik suçu yönünden verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık hakkında müşteki ..."ya yönelik 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1. cümlesi uyarınca tehdit, müşteki ..."ya yönelik 5237 sayılı TCK"nın 106/1-2. cümlesi uyarınca basit tehdit suçlarından da dava açıldığı halde bu suçlardan hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün bulunmuştur. Sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında tefecilik suçu yönünden verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması nazara alındığında; vergi inceleme raporu, müştekilerin ve katılanın aşamalardaki beyanları, icra takip dosyaları ve sanığın borç verdiğine ilişkin beyanı ile tüm dosya kapsamından sanığın kazanç sağlamak için zincirleme tefecilik fiilini işlediği, yüklenen suçun tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden, mahkumiyeti yerine dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 08/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.