5. Ceza Dairesi Esas No: 2012/15133 Karar No: 2014/2389 Karar Tarihi: 06.03.2014
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/15133 Esas 2014/2389 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, Girmeli Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışan Aydın'ın disiplin kuruluna sevk edilmeden işten çıkarılmasına neden olan Ömer'in, yetkiyi kötüye kullanarak suç işlediği gerekçesiyle cezalandırılması talebiyle açılan dava sonuçlandırıldı. Mahkeme, karşılıklı hakaret suçu bulunmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. Ancak, işverenin haklı nedenle derhal fesih nedeni olarak kabul edilen şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf ettiği gerekçesiyle Aydın'ı işten çıkarmasını savunmasız fesih kapsamında değerlendiren mahkeme, sanığın kasıtlı olarak görevinin gereğine aykırı hareket etmesi sonucunda Aydın'ın mağdur olduğuna dair bir tespit bulunmadığına dikkat çekti. Mahkeme, sanığın cezanın infazından sonra bir katına kadar hükümolunan adli para cezasının gün sayısının yarısından bir katına kadar yetkisini kullanamamasına karar verilmesi gerektiğini belirtti. Kanuna aykırı bulunan kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1-a, 53/5. ve İş Kanunu'nun 19/2. ve 25/II-b maddeleri.
5. Ceza Dairesi 2012/15133 E. , 2014/2389 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2012/126231 MAHKEMESİ : Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 13/02/2012 NUMARASI : 2010/290 Esas, 2012/29 Karar SUÇ : Görevi kötüye kullanma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/02/2008 günlü 2007/9-230 Esas ve 2008/23 sayılı Kararı uyarınca tayin olunan ceza miktarı nazara alınarak sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Girmeli Belediyesi"nde temizlik işçisi olarak görev yapan katılan sanık A.. A.."ın 27/08/2009 günü işe gelmediği, bir gün sonra mazeretini bildirmek üzere belediye başkanı olan katılan sanık Ö.. A.."un makam odasına gittiği, burada meydana gelen tartışma sırasında tarafların karşılıklı olarak birbirilerine hakaretlerde bulundukları, Ömer"in bu olay ve mazeretsiz işe gelmeme nedeniyle Aydın"ı, kendisinin başkanlığını yaptığı disiplin kuruluna sevk ederek idari soruşturma yaptırmadan ve savunmasını almadan işten çıkarılmasını sağladığı iddiası ile her iki sanığın hakaret, ayrıca sanık Ömer"in görevi kötüye kullanma suçlarından cezalandırılmaları talebi ile açılan kamu davasında; sübut bulan karşılıklı hakaret suçundan TCK"nın 129/3. maddesi uyarınca sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, dosya arasında mevcut görev evrakından ilgili belediyede sürekli işçi olarak görev yaptığı anlaşılan Aydın"ın statüsü itibariyle 4857 sayılı İş Kanununa tabi olduğu, ilgili Yasanın 25/II-b maddesinde işçinin işverenin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesinin haklı nedenle derhal fesih nedeni olarak kabul edildiği, aynı Yasanın 19/2. maddesinin "Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır." hükmü nazara alındığında; somut olay açısından savunma alınmasının zorunlu olmadığı, fesih işleminin haklılığı hususunun ise hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, ayrıca sanığın kasıtlı olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle Aydın"ın mağduriyetine neden olduğuna dair bir tespit bulunmadığı da gözetilmeden, beraeti yerine yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; Suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında 53/5. maddesi uyarınca "cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan adli para cezasının gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına" karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.