5. Ceza Dairesi Esas No: 2012/15140 Karar No: 2014/2388 Karar Tarihi: 06.03.2014
İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/15140 Esas 2014/2388 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Iğdır 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, Halfeli Belediye Başkanlığı'na yazılan birden fazla müzekkerenin cevapsız kalmasının kişilerin mağduriyetine yol açtığı ve kamu görevlisi olan sanığın eylemlerinin 5326 sayılı Yasanın 32. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi. Ancak hükmün gerekçesindeki bir takım hatalar nedeniyle karar bozuldu. Hükmün açıklanması için karar kesinleştiğinde bir suretinin ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verildi. Karara göre, TCK'nın 257/2. maddesinde cezanın alt sınırının 3 ay olduğu gözetilmeden 6 ay hapis cezası belirlenmiş, suçun işlenmesinden sonra yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması gerektiği belirtildi.
5. Ceza Dairesi 2012/15140 E. , 2014/2388 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2012/127136 MAHKEMESİ : Iğdır 2. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 20/01/2012 NUMARASI : 2011/932 Esas, 2012/40 Karar SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce Halfeli Belediye Başkanlığı"na yazılan 08/10/2007, 07/11/2007, 06/03/2008 ve 10/04/2008 tarihli müzekkerelere cevap verilmeyerek dosyanın sürüncemede kalmasına neden olmak suretiyle kişilerin mağduriyetine sebebiyet verildiği tüm dosya kapsamı itibariyle sabit olmakla, kamu görevlisi olan sanığın eylemlerinin 5326 sayılı Yasanın 32. maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün görülmediğinden, tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Hükmün gerekçesinde temel cezanın alt sınırdan tayin edildiği belirtildiği halde suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 257/2. maddesinde cezanın alt sınırının 3 ay olduğu gözetilmeden 6 ay hapis cezası belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini, Değişik tarihlerde yazılan birden fazla müzekkereye cevap verilmeyerek görevini kötüye kullandığı kabul edilen sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması, TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Sanığın "duruşma tutanaklarına olumsuz yansıyan bir hali bulunmadığı"ndan bahisle TCK"nın 62. maddesi uyarınca cezasından indirim yapıldığı halde bu gerekçe ile çelişir şekilde "duruşmadaki hal ve tavırları" aleyhe değerlendirilmek suretiyle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Dosya arasında onaylı bir sureti mevcut olup 11/03/2009 tarihinde kesinleşen Iğdır Sulh Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 26/12/2008 tarih, 2008/492 Esas, 2008/810 sayılı Kararının kesinleşme tarihinin inceleme konusu suç tarihinden sonrasına rastladığı nazara alınmadan, hükmün açıklanması için karar kesinleştiğinde bir suretinin ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.