4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8695 Karar No: 2020/7358 Karar Tarihi: 18.06.2020
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/8695 Esas 2020/7358 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, olay öncesinde arkadaşlık yapıp ayrılmaları nedeniyle anlaşmazlık yaşadığı katılana gönderdiği tehdit içeren mesajlar nedeniyle suçlanmıştır. Mahkeme, mesajların TCK’nın 106/1-2. cümle kapsamındaki sair tehdit suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Ancak, şikayet devam ettiği halde yasal olmayan gerekçelerle sanık hakkında suç atılıdığı için hükümde beraat kararı verilmiştir. Eğer sanığın eylemi TCK’nın 106/1-2. cümle kapsamındaki sair tehdit suçunu oluşturuyorsa, sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamındaki tehdit suçundan cezalandırılması için dava açılmış olduğu için, sair tehdit suçunun uzlaşmaya tabi hale geldiği ifade edilmiş ve uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Hüküm bozulmuş ve davanın esas/hüküm mahkemesindeki sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: TCK’nın 106/1-1. cümle ve 106/1-2. cümle, CMK’nın 253/3. maddesi, 253 ve 254. maddesi.
4. Ceza Dairesi 2016/8695 E. , 2020/7358 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Sanığın, olay öncesinde arkadaşlık yapıp ayrılmaları nedeniyle anlaşmazlık yaşadığı katılana gönderdiği, “İzmir’i terk et, karşıma çıkma, kaybedecek bir şeyim yok emin ol” şeklindeki mesajların olayın oluşu ve bütünlüğü değerlendirildiğinde; TCK’nın 106/1-2. cümle kapsamındaki sair tehdit suçunu oluşturduğu ve şikayetin devam ettiği gözetilmeden yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında yüklenen suçtan beraat kararı verilmesi, 2) Sanığın eyleminin TCK’nın 106/1-2. cümle kapsamındaki sair tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ise; sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamındaki tehdit suçundan cezalandırılması için dava açılmış olması karşısında; TCK’nın 106/1-2. cümle kapsamındaki sair tehdit suçunun CMK’nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, aynı Kanunun, 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.