
Esas No: 2019/6045
Karar No: 2020/8645
Karar Tarihi: 26.06.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/6045 Esas 2020/8645 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Malen sorumlunun temyiz talebinin incelenmesinde;
Duruşmada dinlendiği halde usulüne uygun şekilde katılma talebinde bulunmadığı için katılan sıfatını almayan malen sorumlunun hükmü temyize hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,suça konu eşyanın gümrüklenmiş değeri bilirkişi vasıtasıyla tespit edilerek, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Sanığın olay tarihinde 1200 litre kaçak akaryakıt ile yakalanması karşısında, mahkemece "suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri" gerekçe gösterilerek sanık hakkında verilen cezaya teşdit uygulanmış ise de TCK’nin 61. maddenin a-g bentlerinde belirtilen teşdit nedenlerine göre akaryakıtın miktarı gözetildiğinde kastının yoğunluğu ve işleniş şeklinin bir özelliğinin bulunmadığı ve benzer olaylar ile mukayese edildiğinde, daha çok miktarda kaçakçılık suçunu işleyenler ile daha az miktarda kaçakçılık suçunu işleyenler arasında hakkaniyete uygun adil ceza tayin edilmesi gerektiğinden asgari hadden uzaklaşılarak ceza tayin edilmiş olması,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 26/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.