17. Hukuk Dairesi 2016/15811 E. , 2019/7480 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan ..."ın sürücüsü, davalı ..."in maliki, davalı ... şirketinin sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu davacının yaralandığını, davalı ..."nin de araçta yolcu olduğu ve kazaya kusurlu hareketi ile sebep olduğunu belirterek geçici iş göremezlik, tedavi gideri ve iktisadi geleceğin sarsılmasından kaynaklı toplam 1.500,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulü ile 16.261,24 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 24/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, sair taleplerin reddine,
karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tedavi gideri, yaralanan kişinin sadece hastanede yapılan giderleri olmayıp ilaç, pansuman, medikal malzeme gibi doğrudan tedaviye bağlı giderler dışında, tedavi sırasında yapılacak diğer zorunlu giderler de tedavi giderleri içerisindedir. Bu giderlerin tamamının fatura ile kanıtlanması mümkün değildir. Bu konuda 818 sayılı BK 42/II maddesi yol gösterici nitelikte olup aynı zamanda zararın gerçek miktarını belirleyecek olan hakime de bir görev yüklemektedir.
Somut olayda, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 500,00 TL tedavi gideri talep edilmiştir. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda tedavi gideri yönünden hesap yapılmamıştır. Mahkemece de bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Bu durumda konusunda uzman bilirkişiden, davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre, belgesiz tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğu da gözetilmek suretiyle, davacı isteminin karara bağlanması gerekirken; eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.