Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10383 Esas 2018/5875 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10383
Karar No: 2018/5875
Karar Tarihi: 26.06.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10383 Esas 2018/5875 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık ile müşteki arasında sahte belge düzenlendiği iddiasıyla açılan dava sonucunda, sanığın suçsuz olduğu kararına varılmıştır. Mahkeme, sanığın, şirket ortaklarına dair aldığı kararlarda imzaların, şirkette çalışan bir muhasebeci tarafından tamamlatıldığını ve müşteki adına atılan imzalarda da önceden verilmiş muvafakatin bulunduğunu beyan ettiği savunmalarını dikkate almıştır. Ayrıca, sanığın şirketin %95 payına sahip olması ve müştekinin payının sadece %3 olması nedeniyle sahtecilik kastının olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkeme, sanığın suça konu eyleminin faydasız sahtecilik kapsamında değerlendirilebileceğini belirterek, sanığın beraat yerine mahkumiyetine karar vermiştir. Dairenin daha önce verilen kararının da bozularak sanık lehine ceza miktarı yönünden kazanılmış hak oluştuğu belirtilmiştir.
Kararda geçen Kanun Maddeleri: 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi.

11. Ceza Dairesi 2016/10383 E. , 2018/5875 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık ile müştekinin ... A.Ş.’nin ortakları oldukları, şirketin 27.03.2007 tarihli genel kurul toplantısı ile 30.03.2007 tarihli imza sirkülerinde müşteki adına imza atılarak sahte belge düzenlendiği iddiasıyla açılan kamu davasında; Sanık ...’ın savunmalarında şirketle ilgili alınan karar imzalarının şirkette muhasebeci olarak çalışan ... tarafından şirket ortaklarına tamamlattırıldığını, müşteki imzalarının da kendisinin rızası dahilinde çalışanlar tarafından atılarak tamamlanmış olabileceğini beyan ettiği, tanık olarak dinlenen ..."ün de bu savunmaları doğruladığı, müştekinin de şikayetten vazgeçme dilekçesinde adına atılan imzalarla ilgili önceden verilmiş muvafakatinin bulunduğu ve olay sebebiyle bir zararının olmadığını beyan ettiği olayda önceden verilen rıza çerçevesinde hareket eden sanığın sahtecilik kastının olmadığı, kaldı ki şirketin %95 payının sanığa ait olup müştekinin payının %3 olduğu dikkate alındığında suça konu imza sirkülerinde müştekinin imzasının bulunmasının gerekmediği, eylemin faydasız sahtecilik kapsamında da değerlendirilebileceği gözetilerek sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi;
2- Kabule göre de; Mahkemenin 31.05.2012 tarih, 2011/207 Esas, 2012/180 karar sayılı kararıyla sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmolunduğu,bu kararın sanık müdafinin temyizi üzerine Dairemizin 14.04.2015 tarih ve 2014/2447 Esas, 2015/25366 sayılı kararıyla bozulduğu ve sanık lehine ceza miktarı yönünden kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.