17. Hukuk Dairesi 2016/15816 E. , 2019/7479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden reddine davalı ... AŞ yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 13/04/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı ..."un desteği ..."un yaşamını yitirdiğini kazaya karışan araçların davalı ... şirketleri nezdinde sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 5.000,00 TL tazminatın davalılarından temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece davalı ..."ya yönelik açılan davanın reddine, davalı ..."ya karşı açılan davanın kabulü ile,16.809,09 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Alacağa 09.08.2008 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı HMK"nun 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Yine, HMK. 297/c maddesi gereğince hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekmektedir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3.maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır. Gerekçesiz bir kararın Yargıtay tarafından denetlenmesi mümkün değildir. Ayrıca kararda maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiği, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığı ortaya konulmalı, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantı açıklanmalıdır.
Somut olayda, her iki sigorta şirketine sigortalı araç sürücülerinin kusur oranları belirtilmiş ise de davalı ..."ye yönelik davanın hangi gerekçelerle reddedildiği, davalı ... AŞ ye yönelik açılan davanın hangi gerekçelerle kabul edildiği tartışılmamıştır bu biçimi ile karar denetime elverişli değildir. Bu husus yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekili ve davalı ... Sigorta AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekili ve davalı ... Sigorta AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...Ş."ne geri verilmesine 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.