22. Hukuk Dairesi 2017/9436 E. , 2018/143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar SGK Başkanlığı ile ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile yılık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesi hükmü, 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde belirtilen iş yeri devrini de içine alan geniş bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Gerçekten maddede iş yerlerini devir veya intikalinden söz edildikten sonra “yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli” denilmek suretiyle uygulama alanı 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre daha geniş biçimde çizilmiştir. O halde kıdem tazminatı açısından asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından iş yerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukuki veya fiili bir bağlantı olsun ya da olmasın kıdem tazminatı açısından önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, son alt işverenin ise tüm dönemden sorumluluğu kabul edilmelidir.
Sonuç olarak, tarafların fesih konusunda irade açıklamaları veya fesih işlemi yerine geçecek işlemleri olmadığı sürece, işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait iş yerinde ara vermeden çalışması halinde işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi yerinde olur. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını devralmış sayılır. Asıl işveren tüm hizmet süresine göre kıdem tazminatı alacağından; devreden alt işveren ise kendi çalıştırdığı dönem ve ücret seviyesine göre belirlenecek kıdem tazminatından sorumludur.
Dosya içeriğine göre, davacı, davalı ... Güvenlik Kurumuna ait işyerinde, hizmet alımı yolu ile faaliyet gösteren davalı şirketler bünyesinde ve en son davalı ... İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. bünyesinde çalıştıktan sonra emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini feshetmiştir. Mahkemece, davalı şirketler ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilmiş ise de; kıdem tazminatı alacağından, asıl işveren davalı ... Güvenlik Kurumunun sorumluluğu açıkça belirtilmeksizin ve devreden işverenler de kendi dönemleri ile sınırlı olarak sorumlu tutulmaksızın, hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda belirtilen ve Dairemizce benimsenen ilkeler gereğince, asıl işverenin tüm çalışma döneminden, devreden alt işverenin ise kendi çalıştırdığı dönem ve ücret seviyesine göre sorumlu olduğu gözetilerek, asıl işveren davalı ... Güvenlik Kurumu"nun tüm çalışma dönemine göre hesaplanan kıdem tazminatı alacağından, devreden işveren davalı ..."in ise kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere kendi ücret seviyesine göre belirlenecek kıdem tazminatı alacağından davalı ... Güvenlik Kurumu ile birlikte müştereken sorumlu tutulması gereklidir.
Kabule göre de; dava, kısmi dava olarak açılmış olup, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmadığı sabittir. Hal böyleyken, mahkemece karar gerekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.