Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4737
Karar No: 2018/6567
Karar Tarihi: 10.10.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/4737 Esas 2018/6567 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/4737 E.  ,  2018/6567 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; dava dışı .... İnş. Tic. A.Ş"den, 17.08.2000 tarihli adi yazılı sözleşme ile 3634 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan 348 numaralı bağımsız bölümü müvekkilinin satın aldığını, o tarihten itibaren de oturduğunu ancak müvekkili adına tescilin gerçekleşmediğini, dava dışı şirketin borcu nedeniyle de davalı ..."in taşınmazı cebri icra yolu ile satın aldığını fakat satışın da muvazaalı olduğunu belirterek, davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile davacı adına tescili talebinde bulunmuştur.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK ile “Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tâbi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan, bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme bulunmasa dahi tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rıza göstermesine rağmen, satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde olayın özelliğine göre Medenî Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasının kabul edilebileceği” benimsenmiştir.
    Yüklenicinin, arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (Yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir.
    Somut olayda;
    1) Davacı vekili; yapsatçı olduğunu iddia ettiği dava dışı ... İnş. Tic. A.Ş"den, 17.08.2000 tarihli adi yazılı sözleşme ile 3634 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan 348 numaralı bağımsız bölümü müvekkilinin satın aldığını, o tarihten itibaren de oturduğunu ancak müvekkili adına tescilin gerçekleşmediğini, dava dışı şirketin borcu nedeniyle de davalı ..."in taşınmazı cebri icra yolu ile satın aldığını fakat satışın da muvazaalı olduğunu belirterek, davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile davacı adına tescili talebinde bulunmuştur.
    Davacı yüklenici temlikine dayalı adi yazılı sözleşme ile dava konusu daireyi satın almıştır. 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK kararına göre adi yazılı sözleşme geçerlidir. Ancak sözleşme akidi dava dışı ... İnş. Tic. A.Ş. davada taraf değildir.
    Öncelikle yapsatçı olduğu iddia edilen dava dışı ... İnş. Tic. A.Ş. davada taraf olmalı, davacı tarafından bu şirketle davalılar murisi ... arasında muvazaa olduğu iddia edildiğinden, davacının muvazaa iddiasına ilişkin delilleri toplanılmalı sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmelidir.
    2) Kabule göre de; davalılar murisi ..."a ait iki farklı mirasçılık belgesinin dosya arasında bulunduğu, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.11.2014 tarih, 2014/1401-1603 sayılı ilamında; davalıların murisin mirasçıları olarak gösterildiği, ancak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.04.2015 tarihli 2015/43-142 sayılı ilamında; davalılar dışında bir mirasçı daha bulunduğu, bu mirasçılık belgesinde ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.10.2014 tarih 2014/1286-1454 sayılı mirasçılık belgesinin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; dosyada mevcut mirasçılık belgeleri arasında çelişki bulunduğundan hatalı olan mirasçılık belgesinin iptali ile yeni bir mirasçılık belgesi alınması için davacıya süre verilmeli, sunulacak mirasçılık belgesine göre taraf teşkilinin sağlanmadığı anlaşılırsa davalı ... mirasçıları yönünden de taraf teşkili sağlanmalıdır.
    Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi