Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39062 Esas 2017/12750 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/39062
Karar No: 2017/12750
Karar Tarihi: 19.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39062 Esas 2017/12750 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/39062 E.  ,  2017/12750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalının kendisine ve aynı işyerinde çalışan başka bir arkadaşına ortak olarak hayvancılık yapmayı teklif ettiğini, bu ortaklığa katılmak için ...... Şubesi"nden kredi çektiğini, çektiği parayı aynı gün davalının aynı bankada bulunan hesabına yatırdığını, davalıdan 19.695,00 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın söz konusu borcu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2014/568 Esas sayılı takibe yönelik itirazın iptaline, takibin asıl alacak 19.695,00 TL üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminatının kabulü ile 3.939,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen paraların geri ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davalı, icra takibine yaptığı itirazı sırasında herhangi bir borcu olmadığını savunmak suretiyle inkarda bulunmuştur. Mahkemece, tanık anlatımları, davalının cevap vermemesi dikkate alınarak, davalının takibe konu parayı davacıdan aldığı ve geri ödemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Havale borç ödeme belgesidir. Davalı, borç ilişkisini inkar ettiğine göre davacı, davalıya borç para gönderdiğini ispat etmelidir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzu, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde bu paranın borç olarak verildiğine dair bir bilgi yoktur. Somut olayda, davacının dayandığı belge yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli değildir. Zira kural olarak havale bir ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir. Zira havalenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi mümkün olmayıp, bu uyuşmazlıkta miktar ve niteliği itibariyle davalının açık muvafakatı olmadan tanık dinlenemez ve dinlenen tanık beyanlarına itibar edilemez. Hal böyle olunca, mahkemece, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.